| Fakat aksine, ambulans gelmeden iki dakika önce oracıkta ölüverdi. | Open Subtitles | لكن بدلاً من ذلك ماتت هناك قبل وصول الإسعاف بدقيقتين |
| 6 gündür fizik kondisyon çalışıyorum. Geçen aya göre hâlâ iki dakika yavaşım. | Open Subtitles | اختباراتي الجسدية في 6 أيام و انا مازلت متأخر بدقيقتين عن الشهر الماضي |
| İsminden, ailesinin onun için daha büyük hayalleri olduğunu anlaşılıyor ve filmin başlamasına iki dakika kala gelmeniz onun suçu değil. | Open Subtitles | أفصد، إعتماداً على إسمه، والداه من الواضح أنهما كان يملكان أحلام كبيرة له، وليس خطأه أنكم أنتم يا رفاق ظهرتم بدقيقتين |
| Beyler, bizi birkaç dakika yalnız bırakır mısınız? | Open Subtitles | أيها السادة هل تسمحون لنا بدقيقتين بمفردنا؟ |
| İş başındaki bekçiye üç saatte bir 5 dakikalık tuvalet molası verilir. | Open Subtitles | الحارس مسموح له بدقيقتين حتى خمس دقائق لأستخدام المرحاض كل ثلاث ساعات |
| Program iki dakika kısa kalacak. Kendimi tanıtayım: Adım Lurleen Katz. | Open Subtitles | نحن متأخرون بدقيقتين إنها تستخدم قط حقيقي؟ |
| Anlayacağınızı düşünüyorum. Uçak iki dakika içinde havalanacak. | Open Subtitles | أعتقدت انك فهمت بعد ان اقلعت الطائرة بدقيقتين |
| İki dakika önce, tarayıcı şu e- mail sayfasına giriş yapmış. | Open Subtitles | قبل إجراء البحث بدقيقتين دخل المتصفح على صفحة الإيميل هذه |
| O çıktıktan iki dakika sonra büyük bıçaklı bir yabancı içeri girdi. | Open Subtitles | بعدما غادر بدقيقتين اقتحم البيت رجل غريب يحمل سكينًا كبيرًا. |
| Bana iki dakika ver. Başka vaktimiz yok zaten. | Open Subtitles | فقط أسمحي لي بدقيقتين لتوضح لكِ كل ما لدينا |
| Saat on bire iki var yani mükemmel Şükran Günü programımın iki dakika ilerisindeyim. | Open Subtitles | إنها 10: 58 مما يعني أنني متقدمة بدقيقتين |
| Burada senden iki dakika önce burada da dört dakika önce. | Open Subtitles | لقد وصلت بدقيقتين قبلك هنا و اربع دقائق مبكراً |
| Bu, nöbetçi memur kapıları kapattıktan iki dakika sonra kaydedildi. | Open Subtitles | هذا التسجيل تم بعد إغلاق الضابط المناوب للباب بدقيقتين |
| Münazara başladıktan iki dakika sonra. | Open Subtitles | كانوا سينفجرون بعد بدء المناظرة بدقيقتين. |
| 1:24. İki dakika sonra. | Open Subtitles | الواحدة وأربعٌ وعشرون بعدها بدقيقتين |
| Süreyi iki dakika geçtik. İki dakika. | Open Subtitles | والآن تخطينا الموعد النهائي بدقيقتين |
| İki dakika önce. Binayı kilitlemeden önce. | Open Subtitles | كان هذا قبل إغلاق الابواب بدقيقتين. |
| Ve bil ki gerçekten birkaç dakika dinlenmek hoşuma gider. | Open Subtitles | و كما تعلمين، أود أن أحضى بدقيقتين من الهدوء |
| Benzinlikten birkaç dakika ötede. | Open Subtitles | لديهم أفضليّة البدء بدقيقتين من محطة البنزين. |
| Biliyorsun ilk bölümde öğretmenlerle ilgili sadece 2 dakikalık bir kasetimiz var. | Open Subtitles | فقط للمعلوميه الاساتذه في المقطع الاول سيحظون بدقيقتين في البدايه |
| Adınızı soracak. İki dakikanız var. Soru sorabilirsiniz. | Open Subtitles | سيعرف اسمك، ستحظى بدقيقتين يمكنك طرح أسئلة، قد يعطيك هدية |