| Evet sana yemek, yatak ve kıyafet vereceğim ama bana ücretsiz çalışacaksın. | Open Subtitles | أجل،سأعطيكً طعاماَ وسأعطيك سريراً وسوف اعطيك ثياباً ولكنك ستعمل لدي بدون أجر |
| Sana, ücretsiz çalıştırdığım bir stajyer gibi değil de para verdiğim bir stajyer gibi davranmalıydım. | Open Subtitles | عزيزتي انا من هي أسفه لقد كنت أعاملك كمتدربة بدون أجر |
| Doktorları günde 16 saat ücretsiz çalışıyorlar. | TED | أطباؤه يعملون 16 ساعة يومياً بدون أجر. |
| Çok iyi birisi. Her çarşamba gelir. Kesinlikle bedava. | Open Subtitles | إنها لطيفة جداً ، تأتي كل أربعاء وهذا بدون أجر تماماً |
| Dünyadaki herkes gibi biz de bedava çalışmıyoruz. | Open Subtitles | وكأي شخص آخر بهذا العالم، لا نعمل بدون أجر |
| Yani, Para almadan çalışan bir hizmetçi olmak istiyorsun. | Open Subtitles | إذن فأنت تقول بأنّك تريد أن تكون خادمة إنّما بدون أجر |
| Para almadan, kötü koşullarda saatlerce çalıştırıyorlar. | Open Subtitles | لكن ينتهي بهم المطاف بالعمل لساعات طويلة، بدون أجر وفي ظروف مزرية. |
| ücretsiz olarak sonu olmayan bir tatile çıkmışım gibi düşünüyorum. | Open Subtitles | بدون أجر ومن الممكن أن تكون دائمة |
| Bu gerçekler ışığında şu andan itibaren ücretsiz olarak uzaklaştırıldın. | Open Subtitles | ...وعلى ضوء هذه الحقائق من هذه اللحظة، أنت موقوف ...بدون أجر |
| Ben yalnızca burada bedava yaşamak için ücretsiz çalışan bir hizmetçi miyim? | Open Subtitles | هل أنا خادم بدون أجر والذي يعيش مجانا؟ |
| ücretsiz uzaklaştırma aldın. | Open Subtitles | أنت مفصول بدون أجر |
| Harvey Specter'ın süresiz ve ücretsiz uzaklaştırılmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | أضع (هارفي سبيكتر) في ايقاف بدون أجر |
| ücretsiz çalışacağım. | Open Subtitles | سأعمل بدون أجر |
| ücretsiz. | Open Subtitles | بدون أجر. |
| Tamam, sen para verme. Sana bedava olsun, yütfen. | Open Subtitles | حسنا، بدون أجر، بدون أجر من فضلك |
| Para almadan çalışıyordu. Nereden bakarsan bak, bir esir gibi. | Open Subtitles | لقد عمل بدون أجر ، بمعنى العبد |