| Hayli varlıklı bir adamdı Kırım'da çeyrek milyon hektar arazisi vardı ve örnek gösterilen biriydi. | Open Subtitles | كان رجلاً غنياً جداً بربع مليون هيكتار فى جزير القرم, و رياضي متحمس |
| Meteliksiz tanımına bağlı. çeyrek milyon borcum var. | Open Subtitles | هذا يتوقف عل ماتعنيه كلمه مفلس انا مدين بربع مليون |
| Galiba, çeyrek milyon dolarlık bir eğitim bile görgüsüzlerle düşüp kalkmamayı öğretemiyor, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد بأنّ الدراسة في مدراس بربع مليون دولار لا تعلمّك أن ترافق حثالة أليس كذلك ؟ |
| Birisinin kilisesine çeyrek milyon dolarlık tahvil bağışladığını söyledi. | Open Subtitles | قال أن أحدهم تبرّع بربع مليون دولار على شكل سندات لكنيسته |
| çeyrek milyon dolarla başlayacağız ve neler olacağını göreceğiz. | Open Subtitles | لنبدأ بربع مليون دولار، ولنرى ما يحدث |
| Ve çeyrek milyon dolar çalıntı parayı kaçırmakla. | Open Subtitles | و الفرار بربع مليون من المال المسروق |
| Ölü bir şüpheli, çeyrek milyon dolarlık hasar polisten ve belediye meclisinden görevi kötüye kullanma şikayetleri. | Open Subtitles | مشتبه به ميّت أضرار تقدّر قيمتها بربع مليون دولار وشكوى رسمية بشأن سوء التصرّف من شرطة ساكرامنتو ومجلس مدينة "موديستو" |
| O yüzük nereden baksan çeyrek milyon eder. | Open Subtitles | هذا الخاتم يقدّر بربع مليون دولار |
| Ve tahmin edilen değeri çeyrek milyon dolar. | Open Subtitles | وتقدر قيمتها بربع مليون دولار. |
| çeyrek milyon desem? | Open Subtitles | ما رأيك بربع مليون دولار ؟ |
| Hayır. çeyrek milyon dolarlık bir gömlek. | Open Subtitles | لا قميص حريرى بربع مليون |
| Lynchpin'in üç gün önce, çeyrek milyon ödediğine dair hiçbir kayıt yok. | Open Subtitles | -اتعلم لايوجد فى سجلات (لنش بين) صرف بربع مليون دولار خلال الايام الثلاثه الماضيه |
| Aldığımız bilgiye göre Bay Lambert, Hector'a çeyrek milyon dolar borcunuz varmış... - ...ama o ödeyebileceğinize... | Open Subtitles | وفقاً لمعلوماتنا يا سيد (لامبرت)، أنت تدين لـ(هيكتور) بربع مليون دولار وهو لا يعتقد... |