| resmi olarak bana çıkma teklif etmek istediğini söyledin ama ortada para dolu bir zarf ya da poğaça sepeti göremiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت أنك تريد أن تطلب مني المواعدة برسمية لكنني لا أرى مظروف بنقود لا سلات كعك |
| Gayri resmi konuşup kabalık etmek konseptin mi senin? | Open Subtitles | لا تتحدث برسمية وتتحدث بوقاحة، هل هذا إسلوبك؟ |
| Annem... bu kadar resmi olmana gerek yok, benimle samimi konuşabilirsin. | Open Subtitles | أمي لا يجب عليك التحدث برسمية جدًا. يُمكنك التحدث معي من دون رسمية. |
| Bana resmi davranman güvenime etki etmeyecek, Dedektif Fisher. | Open Subtitles | تصرفك برسمية تامة معي لا يزيد من ثقتي ، أيها المحقق فيشر |
| Şu andan itibaren, çalışmadığımız zamanlarda benimle resmi konuşmayın, tamam mı? | Open Subtitles | ...بدءاً من اليوم توقفا عن التحدث برسمية خارج المنظمة |
| Benimle resmi konuşmana gerek yok. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة إلى أن تتكلمي برسمية معي |
| Eski sınıf arkadaşınla resmi konuşmana gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة أن تتكلم معي برسمية لأننا زملاء! |
| Çok resmi, hiç hoş değil. | Open Subtitles | تعاملني برسمية محضة، هذا ليس ممتعًا. |
| Sana biraz resmi ol dedim. | Open Subtitles | أخبرتك بأن لا تتحدث برسمية |
| Bana artık daha resmi hitap ediyorlar. | Open Subtitles | الناس تتحدث إلىّ برسمية الآن |
| Benimle böyle resmi konuşma. | Open Subtitles | لا تتحدثي معي برسمية . |
| - resmi olmana gerek yok. | Open Subtitles | -لا يجب عليك أن تتحدث برسمية . |
| Bu aşırı resmi oldu. | Open Subtitles | تتصرف برسمية |