Böyle bir tuzağa nasıl düşebildi anlamıyorum çünkü böyle direk bir karşılaşma düşünülemez... bir kurşunla. | Open Subtitles | لا افهم كيف سقط في هذا الفخ قتل برصاصة في مواجهة مباشرة من الصعب تصديقها |
Üç haftadır boynunda bir kurşunla yaşıyorsun. | Open Subtitles | والا كيف لك ان تعيش ثلاثة اسابيع برصاصة في رقبتك |
Dört ay sonra, kafasında bir kurşunla ceset bulundu üzerinde fidye paralarından vardı. | Open Subtitles | بعد أربعة أشهر، ظهرت جثة مقتولة برصاصة في الرأس مع بعض أموال الفدية عليها. |
bir kurşun doktorun kasığına isabet etti, ikincisi boşa gitti üçüncüsü de kulağımı sıyırdı. | Open Subtitles | أصيب الدكتور برصاصة في أعلى الفخد، والثانية في الهواء والطلقة الثالثة إحتكت بأذني |
Kafama bir kurşun sıkmam umurunda mı? | Open Subtitles | ماذا يعنيك لو كانت نهايتك برصاصة في رأسك ؟ |
Senin bacağında bir mermi var, ben daha hızlı kaçabilirim. | Open Subtitles | لديك برصاصة في ساقك ، يمكنني المناورة بشكل أسرع. |
Kafana bir kurşunla ışıklarını söndürmüş olmalı dileyeceksin. | Open Subtitles | وسوف تأمل أنني أسقطتك فوراً برصاصة في الرأس |
Dört ay sonra, kafasında bir kurşunla ceset bulundu üzerinde fidye paralarından vardı. | Open Subtitles | بعد أربعة أشهر، ظهرت جثة مقتولة برصاصة في الرأس مع بعض أموال الفدية عليها. |
Ya hapsi boylarlar ya da kafalarında bir kurşunla çukuru. | Open Subtitles | ينتهي بهم الأمر إما في السجن أو برصاصة في الرأس داخل حفرة |
Eğer onun kulağına bir kurşunla bitirmek istiyorum değil sürece. | Open Subtitles | إلا إذا أردتيه أن ينتهي برصاصة في أذنه |
Şerifse midesiyle bir kurşunla yatakta. | Open Subtitles | والمأمور طريح الفراش برصاصة في كرشه |
Bacağında bir kurşunla kapı eşiğinde gördüm. | Open Subtitles | ظهر على عتبة بابي برصاصة في ساقه |
Boynunda bir kurşunla yaşamak nasıl mümkün oluyor ki? | Open Subtitles | كيف يمكنك العيش برصاصة في رقبتك؟ |
Crowder, eğer adamlarım olmasaydı, şimdi kafanda bir kurşunla yerde yatıyor olurdun. | Open Subtitles | " كراودر " إن لم يأتي رجالك معي ستكون على الأرض برصاصة في رأسك |
4 gün önce, Otis'i beyninde bir kurşunla Thames'te yüzerken bulmuşlar. | Open Subtitles | وجدوا (أوتيس) يطفو بنهر "التايمز" منذ أربعة أيام برصاصة في رأسه. |
Fark, sen kovulduğunda biri bunu kulağının arkasından bir kurşunla yapacak. | Open Subtitles | الإختلاف هو أنّه عندما تُقال... فأحدٌ ما يفعلها برصاصة في خلف اذنك. |
Kafasının tam ortasına bir kurşun yedi. Bu tanıma ile ilgili sorununun sebebini açıklıyor. | Open Subtitles | الاصابة برصاصة في الرأس قد تسبب بعض الضرر |
Kafanda bir kurşun ile ölmemek için bunları kanıtlamak istemiyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تريد أن ينتهي إثباتكَ لهذا برصاصة في رأسكَ؟ |
Gün, kol kasımda bir kurşun ve 500 dolarlık hastane faturasıyla sona erdi. | Open Subtitles | لذا أنهيتها برصاصة في عضلة اليد وبــ500 فاتورة المشتشفى |
Onu kafasına bir mermi ile cennete göndermem emredildi. | Open Subtitles | لقد أمِـرت أن أرسله للجنة برصاصة في رأسه |
omzuma bir mermi yemistim, ve sonra saat sabah 10 civarinda bu sefer gögsüme bir sarapnel yedim. | Open Subtitles | اُصبت برصاصة في كتفي وبعد ذلك حوالى السّاعة العاشرة اُصبت بشضيّة أخرى في صدري |
John her zaman, her ihtimale karşı cebimde bir mermi saklamamı söylerdi. | Open Subtitles | علمني جون الإحتفاظ برصاصة في جيبي, تحرزا |