| Veya yıldırım arama denilen şey için sekiz kat arama hesabı öderdiniz. | TED | أو بإمكانك أن تدفع ثمان أضعاف سعر الاتصال لمكالمة تسمى مكالمة برق. |
| Ancak uzun zaman gözlemleyerek şansın nadiren yıldırım çarpması gibi izole ve dramatik olduğunun farkına vardım. | TED | ولكني أدركت عبر تتبعي الطويل أن الحظ نادرًا ما يكون كصاعقة برق منفردًا ودراميًا. |
| Diğer herkes gibi, Dünya-2'nin Flash'ının öldüğünü sanmıştım ben de. | Open Subtitles | مثل الجميع، افترضت أن برق الأرض اثنين ميت |
| Bir kahramana göre çok fazla kişinin ölmesine göz yumuyorsun Flash. | Open Subtitles | تعلم، بالنظر لكونك بطل يا برق فأنت تتأكد من موت الكثير منا لناس حولك |
| Çok yağmur yağacak. Rüzgar, gökgürültüsü ve şimşek. | Open Subtitles | سيكون هناك مطر كثير, و رياح و رعد و برق. |
| Sadece Bisa yakınlarındaki sahilde çıplak yatıyordum ki birden şimşek çaktı. | Open Subtitles | كنت أرقد عاريا على الشاطئ بالفرب من ايبيزا وفجأة برق فى ذهنى |
| 4 numaralı karayolu üzerindeki Astadourian gözlem evinin civarında gökyüzüne doğru uzanan 100 tane iyonlaşmış metal direk, yıldırımı harekete geçirmek için tasarlandı. | Open Subtitles | أسفل في برق أستادوريان مرصد خارج على طريق أربعة. مائة قضيب مؤيّن تأكيد إلى السماء، صمّم لتحفيز البرق. |
| Umarım ki çatıya yıldırım düşer de hepiniz ölürsünüz. | Open Subtitles | عجيب كيف لا يأتيكم برق عبر السقف ويقتلكم جميعاً |
| "Gökyüzünü kara bulutlar kapladı, yıldırım ve gök gürültüsü eşliğinde mürekkep kadar siyah iri yağmur damlaları şehrin üzerine yağdı. | Open Subtitles | غيوم سوداء أظلت المدينة مع برق ورعد يتساقط منها قطراتك كبيرة سوداء كالحبر |
| Önceki tekniği chakra'sıyla yaptığı yıldırımdı, ancak bunlar gerçek yıldırım. | Open Subtitles | ربما كان هجومه الأخير كان من إستخدام الشاكرا .من خلال إيكازوتشي ، ولكن هذه المرة ، إنه برق حقيقي |
| Onlar yıldırım mı elektirik mi çarptığını bulurlar. | Open Subtitles | هم سَيَعْرفونَ إذا هو كَانَ برق أَو القتل بالصدمة الكهربائية. |
| - Bunu virüs mü yaptı? Hayır ama bilgisayarın gerilim koruyucusunu tetikledi. Fazla gerilimi yıldırım olarak atmaya çalıştığını düşünün. | Open Subtitles | كلا، لكن خدع نظام أمان التيار وجعله يعتقد أن صاعقة برق قطعت الكهرباء. |
| "Zit Flash'la yaptigi destansi sokak savasindan sonra sehrimizin Kirmizi Hizci'si isik patlamasinin içinde ortadan kayboldu." | Open Subtitles | "بعد معركة ملحمية في الشارع مع البرق العكسي، "برق مدينتنا القرمزي اختفى في إنفجار مدوي من الضوء" |
| Emin değilim ama başka bir Flash yanımda koşuyordu. | Open Subtitles | أو لا أعرف، برق أخر يركض بجواري |
| Beni durduramazsın Flash. Asla da durduramayacaksın! | Open Subtitles | لا يُمكنك ردعي يا برق ولن تفعل أبداً |
| Üç Flash ver, biri kafeinsiz olsun. | Open Subtitles | ثلاثة أكواب برق أحدهم منزوع الكافيين |
| Sonra çok güçlü bir şimşek çaktı. Beni kör etti. | Open Subtitles | ثم برق, ساطع للغاية, أعماه ولم أستطع الرؤية. |
| Şahitler amigo kız yere düşmeden az önce şimşek çaktığını söylüyor. | Open Subtitles | شاهد شاهد ومضة برق قبل أن تصيب المشجعة الأرض |
| Ama o an aklımda bir şimşek çaktı ve "Belki de cehennem budur" diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكن ، عندئذ كومضة برق خطر ببالي وأدركت اللعنة يا رجل أن هذه قد تكون هي الجحيم |
| O şey az önce bir avuç dolusu Hulk ve kazilyon volt Asgard yıldırımı yedi. | Open Subtitles | ذلك الشيء أخذ ضربة كاملة من هلك عدد كبير جدا من فولتات من برق أسغاردين , أنه محمص |
| Bu gezegendeki her türlü ışık çakmasını belirlerler. | Open Subtitles | هم يمكن أن يكتشفوا كلّ وميض برق على هذا الكوكب. |
| Bak, Şimşekler çakan bir fincan çay. | Open Subtitles | ها هو السبب، برق يضرب كوب شاي |
| Dürüst Kovboy şimşeği Operasyonu için arıyorum. | Open Subtitles | وأتصل بخصوص عملية برق راعي البقر المستقيم. |
| Keşke ne olduğunu bilseydim. - yıldırıma benziyordu. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو علمت ما هذا الشئ صاعقة برق ؟ |