| Asya bir barut fıçısı, yani sizi ve nükleer füzelerinizi eve sağ salim getirmek tansiyonu büyük ölçüde düşürecektir. | Open Subtitles | آسيا برميل بارود لذل جلبتك انت و وصواريخك النووية بأمان للوطن سيخفف الكثير من التوتر |
| - Bu şey fitilini ateşlemenizi... - ...bekleyen bir barut fıçısı. | Open Subtitles | هذا الشيء هو برميل بارود في انتظارك لإشعال فتيل |
| Avrupa patlamayı bekleyen bir barut fıçısı gibidir. | Open Subtitles | أوروبا مثل برميل بارود على وشك الإنفجار |
| Zenci öfkesinin kendisi patlatmasını bekleyen bir barut gibi. | Open Subtitles | برميل بارود من غضب الزنوج ينتظر الإنفجار. |
| Kosova, politik olarak barut fıçısı gibidir. | Open Subtitles | و شيئا أخر كوسوفو مثل برميل بارود سياسى |
| Hudson Körfezi'nde, şirket gemisinde barut fıçısı infilağı. | Open Subtitles | انفجار برميل بارود في سفينة شركة "هادسِن باي". |
| "Barut fıçısı: 1,500. | Open Subtitles | برميل بارود : 1500 |
| Burası barut fıçısı gibi. | Open Subtitles | المكان هو برميل بارود كما هو. |
| Her yer barut fıçısı gibi. | Open Subtitles | هذا المكان كله برميل بارود. |
| Bütün Amerika'yi kasip kavuracak bir barut torbasinin üzerinde oturuyor.. | Open Subtitles | لديه برميل بارود بوسعه تفجير أمريكا بأكملها |
| Bütün ülke barut gibi şu anda. | Open Subtitles | هذه البلد بأكملها عبارة عن برميل بارود |