| Hayatlarında her dalgaya cesurca dalabilecekleri bir pruvayı, motorun hiç değişmeyen ritmini ve hiçbir şey garanti etmeyen geniş bir ufku verebilir miyim? | TED | هل يمكنني اعطاءهم ما يشبه مقدمة السفينة في حياتهم, تختبرك بشجاعه في كل موجة, إحساس الضربات المنتظمة للمحرك الأفق الكبير هل يمكن ضمان ذلك؟ |
| Kahlan, Rondaxe savaşında cesurca savaştığından bahsetti. | Open Subtitles | "كالين" اخبرتني انك قاتلت بشجاعه في معركة "روندكس". |
| cesurca savaşıyorsun. | Open Subtitles | لقد حاربتى بشجاعه |
| Ailesi Bon Temps'e ilk yerleşenler arasında ve kendisi de Sivil Savaş'ta Louisiana'yı cesurca koruyanlar arasında. | Open Subtitles | (عائلته هو الأولى التى إستوطنت (بون تومبس (ولقد قاتل بشجاعه من أجل (لويزانا في الحرب في إستقلال الجنوب |
| Altıncı Ordu yiğitçe savaştı ama kendilerinden çok daha güçlü düşman kuvvetlerine ve elverişsiz koşullara yenik düştü. | Open Subtitles | وأن الجيش السادس حارب معركته بشجاعه لكنه واجه توفقاً ساحقاً من قوات العدو ...وأيضاً |
| Sen cesurca savaştın. | Open Subtitles | لقد قاتلت بشجاعه. |
| Kral ve taraftarları cesurca savaştılar ama karşı koyamadılar. | Open Subtitles | بالقتال بشجاعه لكن دون جدوى |
| Sen ona cesurca hizmet ettin. | Open Subtitles | لقد خدمتيه بشجاعه |
| cesurca dövüştünüz, bayım. | Open Subtitles | لقد قاتلت بشجاعه ياسيدي |
| cesurca savaştın, Josephine. | Open Subtitles | انتي قاتلتي بشجاعه يا جوزيفين |
| Vazifesini cesurca yerine getirdi. | Open Subtitles | ببطئ لقد برأ بنفسة بشجاعه. |
| Beyaz Samuray yiğitçe dövüştü. | Open Subtitles | الساموراي الأبيض قاتل بشجاعه |