| Bu da neydi şimdi? Joan senin bu işi düzgün yapacak Kadar ilgilendiğini biliyor. | Open Subtitles | لأنّها تعرف أنّكِ تهتّمين كفاية لإنجاح هذا بشكل صائب |
| Şimdi düzgün yapabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تفعل ذلك بشكل صائب الآن؟ |
| "simdi çik oraya ve dogru düzgün yap". | Open Subtitles | "الآن عودي إلى الأعلى هناك و افعليها بشكل صائب |
| Lütfen şunu düzgün anlayalım. | Open Subtitles | لذا ، دعيني أفهم هذا بشكل صائب |
| Ben bir hata yaptım. Doğru düzgün düşünemiyordum. | Open Subtitles | .لقد أرتكبت خطأ جسيم .لم أفكر بشكل صائب |
| O halde bu işi düzgün yap. | Open Subtitles | فلتفعلها بشكل صائب إذن. |
| Hatta, düzgün yapalım. | Open Subtitles | سنفعلها بشكل صائب معاً. |
| - İşi düzgün yapmasına ihtiyacı vardı. - Peki pazar günü neler oldu? | Open Subtitles | -إحتاجت أن تفعلها بشكل صائب هذه المرّة . |
| düzgün bir iş yapma şansı geçti elime. | Open Subtitles | لدي فرصة لفعل شئ بشكل صائب |
| düzgün düşünemiyor. | Open Subtitles | إنها لا تفكر بشكل صائب |
| düzgün düşünemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تفكر بشكل صائب |
| - Lois düzgün kaşıyamadı! | Open Subtitles | لويس) لا تقوم بها بشكل صائب) |