| arkadaşlığımızı, size el oyması bir Alman duvar saati vererek kutlamak isterim. | Open Subtitles | وسأحتفل بصداقتنا بإعطائك ساعة جدارية ألمانية |
| O yüzden benim gelip gitmemi aklına takma arkadaşlığımızı aklına tak. | Open Subtitles | لذا دعنا لا نهتم بشأن الدخول والخروج وماذا لديك علينا الاهتمام بصداقتنا |
| arkadaşlığımızı riske atmayacağım fakat bazı şeyler riske değer. | Open Subtitles | لا اريد ان اخاطر بصداقتنا لكن شيئ ما يستحق المخاطرة |
| Buraya, yeniden doğan Dostluğumuzu ve de bebeğini kutlamak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا للاحتفال بصداقتنا الجديدة و بطفلك |
| Dostluğumuzu riske atmamak hakkında söylediklerin... | Open Subtitles | ما قلته بشأن عدم الرغبة في المخاطرة بصداقتنا... |
| Hiç değilse dostluğumuz devam etseydi. | Open Subtitles | انا اسف ان كنا لا نستطيع الاحتفاظ بصداقتنا بصفه دائمه |
| Hala dostluğumuza değer veriyorum. | Open Subtitles | لازلت أعتز بصداقتنا |
| Olacak. Arkadaşlığımız olduğu sürece bize hiçbir şey yapamazlar. | Open Subtitles | سيكون بخير طالما اننا محتفظين بصداقتنا |
| Yani arkadaşlığımızı bi kız için mi tehlikeye attın? | Open Subtitles | اذا , أنت تعبث بصداقتنا من أجل فتاه ؟ |
| arkadaşlığımızı onunla kutluyor olmalıydık! | Open Subtitles | كان من المفترض ان تحتفل بصداقتنا |
| O halde birlikte yiyip, arkadaşlığımızı kutlayalım. | Open Subtitles | إذاً لنأكل معاً إحتفالاً بصداقتنا |
| arkadaşlığımızı gerçekten çok önemsiyorum. | Open Subtitles | أنا حقا, حقا أهتم بصداقتنا |
| Çünkü arkadaşlığımızı riske atmak istemiyorum. | Open Subtitles | لأني... لا أريد المخاطرة بصداقتنا. |
| arkadaşlığımızı riske atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني المجازفة بصداقتنا |
| Yıllar önce Dostluğumuzu harcadın, Cosimo. | Open Subtitles | لقد ضحيتَ بصداقتنا (منذ سنوات عديدة، يا (كوزيمو |
| Beni nostaljiye sürükledin ki böylece dostluğumuz hakkında düşüneceğim sana karşı sorumluluk hissederek daha fazla kemoterapi almayı kabul edeceğim! | Open Subtitles | تشعرني بالحنين لذا سأفكر بصداقتنا وأشعر بنوع من الحنين إلى الماضي وأوافق على المزيد من العلاج الكيميائي |
| Beni nostaljiye sürükledin ki böylece dostluğumuz hakkında düşüneceğim sana karşı sorumluluk hissederek daha fazla kemoterapi almayı kabul edeceğim! | Open Subtitles | تشعرني بالحنين لذا سأفكر بصداقتنا وأشعر بنوع من الحنين إلى الماضي وأوافق على المزيد من العلاج الكيميائي |
| Ama Arkadaşlığımız umurumda. | Open Subtitles | لكني مهتم بصداقتنا |
| Arkadaşlığımız üzerine yemin ederim ki bu sessizlik | Open Subtitles | أقسم بصداقتنا... هذا الصمت... |