| Evlenme isteğimi herkesin içinde söyleyince... bana sözleriyle tükürdü. | Open Subtitles | ولكن عندما أخبرتها علناً بأني أريدها بصقت علي بغضب شديد |
| Ama size tükürdü. | Open Subtitles | ــ لقد بصقت عليك ــ كانت منفعلة وقد سامحتها |
| - Senin üstüne bahse girmezdim. - Kahvene falan mı tükürdüm senin? | Open Subtitles | لن اراهن عليك هل بصقت في قهوتك او شيئ من ذلك ؟ |
| Onu öpmemi istedi ama suratına tükürdüm. | Open Subtitles | لقد حاول أن يجعلنى أقبلة لقد بصقت فى وجهة |
| Seni sevdiğim için o şarkıyı düzenledim ama sen suratıma tükürdün. | Open Subtitles | لحنت الاغنية من أجلك لأنني أحبك ثم بصقت في وجهي |
| Karşılaştığı her Birlik askerinin yüzüne tükürdüğünü duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها بصقت في وجه كل جندي تقابله للإتحاد. |
| Sonra da böceklerdeki o mavi sümüksü şeyden tükürdü. | Open Subtitles | وبعدها بصقت السائل الأزرق الذي تستخدمة الحشرات |
| - Görüşürüz, tatlım. - Saçına çiklet tükürdü. | Open Subtitles | أنت ستخرجي مع البنت التي بصقت لبانه في شعرك؟ |
| Evet, sonra onun annesi benim anneme tükürdü. | Open Subtitles | نعم, وامه بصقت على امى وبعدها قلبنا سيارته |
| Ağlayıp mı tükürdü, yoksa tükürüp mü ağlamaya başladı? | Open Subtitles | حسنا ، هل كانت تبكي من ثم بصقت أو هل هي بصقت و بكت ؟ ماذا |
| O kaşığa tükürdüm. | Open Subtitles | لقد بصقت علي الملعقه , نعم , أنت الان ترجعه |
| Tatlılarından birinin içine tükürdüm. | Open Subtitles | لقد بصقت للتوّ على إحدى مكعّباتك المزيّفة |
| Yere tükürdüm eğer kurumadan geri dönersen, sana 20 liret veririm. | Open Subtitles | لقد بصقت على الآرض إذا رجعت قبل أن تجفّ البصقة سأعطيك 20 ليرة |
| İlk ben tükürdüm seni hasta şerefsiz. | Open Subtitles | لقد بصقت أنا أولاً، أيها اللعين المختل عقلياً. |
| Seni sevdiğim için o şarkıyı düzenledim ama sen suratıma tükürdün. | Open Subtitles | لحنت الاغنية من أجلك لأنني أحبك ثم بصقت في وجهي |
| İçine mi tükürdün? | Open Subtitles | اعتقدت أنك غاضب علي هل بصقت عليه ؟ |
| Şimdi işime geri dönüyorum. Az önce yüzüme mi tükürdün? | Open Subtitles | سأعود للعمل الآن هل بصقت على وجهي؟ |
| Babam bir hanımın onun yüzüne tükürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | أبيّ يقول أن سيّدة بصقت عليه. |
| Tek istediği affedilmekti ve sen suratına öfkeni kustun. | Open Subtitles | لم تُرِد سوى الصفح، وإنّك عمليًّا بصقت في وجهها. |
| - Bir tükürük topu fırlattım. - Daha yüksek sesle konuş. Seni duyamıyorum. | Open Subtitles | لقد بصقت كرة صغيرة تحدثي بوضوح ، لا أستطيع سماعك |
| Eminim bunu kafana tükürdüğüm için söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول ذلك فقط لأني بصقت على رأسك |
| Herhalde içine tükürmüştür. Yani kalsın, sağ ol. | Open Subtitles | إنها بصقت بالكأس على الأرجح ولهذا لا, شكراً |
| Ve içeceğine tükürmek için iyi bir fırsattı. | Open Subtitles | لكن هناك احتمال كبير بأنني قد بصقت مشروبك |
| 6 yaşında bir çocuk okul bahçesinde Mason'a tükürmüştü. | Open Subtitles | تلك الطفله بعمر السادسة بصقت على مايسون في باحه اللعب |