| Fakat ölü ördeğin yanında canlı bir ördek var, ve lütfen dikkat ediniz. | TED | لكن حذو البطّ الميّت، كان هناك بطّ حيّ، و من فضلكم أن تنتبهوا. |
| Ve bütün bunlar sona erdiğinde, bir Çin lokantasına gidip altı tabak ördek yemeği yiyoruz. | TED | ثمّ نذهب إلى مطعم صينيّ ونشتري عشاء بطّ. |
| İşte tentenin üzerinde yüzen bir ördek yavrusu. | Open Subtitles | لقد راودتني فكره الآن. والآن هُناك بطّ صغيرٌ يحوم حول القُماش. |
| O zavallı ördekler öldü mü peki? | Open Subtitles | بطّ صغير مسكين هل قتلهم هذا؟ |
| Baya güzel ördekler. | Open Subtitles | بطّ جيد للغاية. |
| Mistik Voya Nui adasında yaşayan ördek yavruları olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يوجد أيّ بطّ صغير في جزيرة "فيوا نوين" الغامضة |
| Şimdi, sadece dinle beni... onlar ördek. | Open Subtitles | أعلم, استمع لي الآن أنهم بطّ |
| Tabi ki hayır. Bu ördek. | Open Subtitles | بالطبع لا، إنّه مجرّد بطّ |
| Angry Birds'te ördek mi vardı? | Open Subtitles | هل هناك بطّ في "آنجري بيردز"؟ |
| Peki ya "Patatesli ördek Kemeri"? Tamam. | Open Subtitles | ماذا عن "طَوْق بطّ البطاطس"؟ |
| Evet, kocaman ördek. | Open Subtitles | نعم، بطّ كبير |
| Sanırım ördek. | Open Subtitles | -أرجّح أنّه لحم بطّ . |
| - Orada güzel ördekler var, ha? | Open Subtitles | -لديهم بطّ جيد هناك، هه؟ |