| Dünyayı kurtarmak yerine birbirlerini kurtarmaya bakacaklar. | Open Subtitles | بل إنهما يفضلان إنقاذ بعضيهما على إنقاذ العالم |
| birbirlerini daha yakından tanımaları gerekiyormuş demek ki. | Open Subtitles | كانا بحاجة ليتعرفا على بعضيهما بشكل افضل |
| Eğer iki kişilerse birbirlerini destekliyorlar. | Open Subtitles | ان كان هناك اثنين فأنهما يستفيدان من بعضيهما |
| Bu iki kardeşin birbirini sevmesi ve birbirine ihanet etmesi ile ilgili. | Open Subtitles | بل يتعلّق بأخوين أحبا بعضيهما و قاما بخيانة بعضيهما |
| En sevdiğim iki erkeğin birbirini daha iyi tanımasını çok isterim. | Open Subtitles | سأحب أن يجتمع أفضل رجلين ليتعرفا على بعضيهما |
| Sonra birbirlerine bağırmaya başlamışlar ve Bayan Dobie Bayan Mortar'dan okuldan ayrılmasını istemiş. | Open Subtitles | ثم ثارتا غضباً على بعضيهما وآنسة دوبي قالت لسيدة مورتر أن تغادر المنزل |
| Hep kavga ederlerdi. birbirlerine bağırırlardı. Bir keresinde polis gelmişti. | Open Subtitles | كانا يتشاجران دائماً، ويصرخان على بعضيهما وتوجب على الشرطة أن تأتي في أحد المرات |
| Anlaşılan sırayla birbirlerini şaşırtıyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهما يتناوبان بمفاجأة بعضيهما |
| Belki ikisi de birbirlerini soymak istemişlerdir. | Open Subtitles | ربما شخصين حاولا سرقة بعضيهما |
| Bu ikisi birbirlerini tanıyor muydu? | Open Subtitles | أكانتا تعرفان بعضيهما ؟ "إنّ (لوريل داونز) من "جيرسي |
| - Endişelendiğim falan yok. Balistik raporu Flynn'le Hans'ın birbirlerini vurduğunu gösterecektir. | Open Subtitles | لست قلقاً، سيثبت مبحث القذافة أن (فلين) و (هانز) أطلقا النار على بعضيهما |
| - Neredeyse aynı yaştalar ama birbirlerini tanıdıklarına dair bir şey yok ortak bir ilgi alanı yok, ortak arkadaş yok, hiçbir bağlantı yok. | Open Subtitles | -في الواقع, إنهما في نفس العمر, لكن لم يظهر أنهما تعرفان بعضيهما, لا وجود لاهتمامات مشتركة, لا اصدقاء مشتركين, لا روابط أبداً |
| Nasıl olur da iki insan birbirlerini öldüresiye yerler? | Open Subtitles | {\pos(195,225)} ... كيف يمكن لشخصين فعل هذا التهام بعضيهما حتى الموت ؟ |
| Yani... ikisi birbirini götürür. | Open Subtitles | لذا... يمكنهما إلغاء بعضيهما. |
| Peki birbirlerine yaklaştırıldıklarında ne olurdu? Evet. | Open Subtitles | ومعلقين بخيط بحيث يمكنهما التأرجح بحرية، ماذا سيحدث لو اقتربا من بعضيهما ؟ |
| birbirlerine giriyorlar, birbirlerine engel oluyorlar. | Open Subtitles | إنهما يجرحان بعضيهما بالكلام ويعيقان طريق بعضيهما |
| birbirlerine giriyorlar, birbirlerine engel oluyorlar. | Open Subtitles | إنهما يجرحان بعضيهما بالكلام ويعيقان طريق بعضيهما |
| Bu sadece birkaç meleğin birbirine girmesi. | Open Subtitles | إنهما مجرّد كائنين ساميين يصفعان بعضيهما |
| Kral ve Kraliçe'yi birbirine düşürmek, onları etkisiz hale getirmek için kilit olabilir. | Open Subtitles | تأليب الملك و الملكة ضد بعضيهما قد يكون الحل لنزع سلاحيهما |