| Biraz şans bulana kadar bakacağım | Open Subtitles | مواصلة البحث حتى يمكننِ العثور على بعض الحظ أيضا |
| Belki Tanrıların adamlarından biri bize Biraz şans getirir, ne dersin? | Open Subtitles | ربما رجل من الآلهة وسوف أن يجلبوا لنا بعض الحظ في جميع أنحاء هنا ، إيه؟ |
| Sonunda tek yapabileceğiniz, sevdiğiniz insanlara bağlanmak, Biraz şans, biraz da iyi hava umut etmek. | Open Subtitles | فى النهايه كل ما يمكنك عمله هو ان تودع الناس الذى تحبهم ... و تتمنى لهم بعض الحظ |
| Diyeceğim şu ki... Biraz şansla en az bulunanlara yönelelim. | Open Subtitles | دعنا نركز على سيارة الأكثر ندرة ودعنا نتمنى بعض الحظ |
| Ve bu parça biraz radyo yayınıyla, Biraz şansla ve biraz da turneyle hit olacak. | Open Subtitles | و هذه الأغنية ستكون مشهورة عندما تكون على الراديو بعض الحظ و الكثير من الرحلات الغنائية |
| Son zamanlarda şansım yaver gitmişti... çoğunlukla ufak tefek şeyler... | Open Subtitles | لقد صادفني بعض الحظ مؤخراً أشياء صغيرة غالباً سرقة محلات .. |
| Yani bu adam Biraz şans vermek gitmek nasıl? | Open Subtitles | إذاً ما رأيك أن تعطيه بعض الحظ ؟ |
| O zaman Biraz şans bulun. | Open Subtitles | إحصلوا إذا على بعض الحظ |
| Belki ben de Biraz şans getiririm. | Open Subtitles | ربما جلبت بعض الحظ الجيد. |
| O zaman bana Biraz şans versen iyi olur. | Open Subtitles | ربما سآخذ بعض الحظ الآن |
| - Biraz şans, biraz yetenek. | Open Subtitles | بعض الحظ, بعض المهارة |
| Biraz şans getirir misin bana? | Open Subtitles | بعض الحظ لو تكرّمتي |
| Biraz şans işime yarardı... | Open Subtitles | أتمكن من استخدام بعض الحظ... |
| - Biraz şans fena olmaz aslında. | Open Subtitles | -يمكنني استخدام بعض الحظ |
| Sonunda. Biraz şans. | Open Subtitles | بعض الحظ! |
| Biraz şansla, kulübeye girer, Holden'ı bayıltıcılarla vururuz. | Open Subtitles | مع بعض الحظ , سنقتحم الغرف ونطلق المخدّر على هولدن ونسحبه |
| Yiyin ve dinlenin, Biraz şansla... ihtiyacınız olan enerjiyi sağlayabiliriz. | Open Subtitles | مع بعض الحظ ستلزمكم كامل قواكم |
| Biraz şansla ihtiyacınız olan enerjiyi sağlayabiliriz. | Open Subtitles | مع بعض الحظ ستلزمكم كامل قواكم |
| Gerçekten, sadece şansım yaver gitmiyordu. | Open Subtitles | حقاً كُنت سأفعل, لقد كنت أواجه بعض الحظ العسر |
| Bir boşluğunu yakaladım, hamlemi yaptım ve şansım yaver gitti. | Open Subtitles | رأيته مفتوح , تحركتُ بسرعه حصلت على بعض الحظ |
| Evet, onunla da biraz şansım yaver gitti. | Open Subtitles | أجل لقد حالفني بعض الحظ الذي لديّ |