| Jessa tanıştığımız ilk gece arkadaşın Marnie'yle birlikte üçlü yapacağımızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | جيسا أول ليلة التقينا بها بأمانة ظننتُ أننا سنحظى بعلاقة ثلاثية |
| üçlü yaptığım kadar eminim bundan. En büyük benim! | Open Subtitles | مثل أنني حضيت بعلاقة ثلاثية أنا أعظم شخص في العالم |
| üçlü yapmayı kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافق على الانخراط بعلاقة ثلاثية معنا على كل حال |
| Bir seferinde bana birlikte üçlü yapıp yapamayacağımı sordu. | Open Subtitles | وذات مرّة قامت بسؤالي لو أنّي أريد أن نحظى بعلاقة ثلاثية معها و معه ولكنّي لم استطع |
| Daha önce hiç üçlü yapmamış. | Open Subtitles | هو لم يحظى بعلاقة ثلاثية من قبل |
| üçlü yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بعلاقة ثلاثية |
| Jessa ve benimle üçlü yapmaya çalışan herif. | Open Subtitles | ذلك هو الرجل الذي حاول أن يحظى (بعلاقة ثلاثية معي أنا و (جيسا |
| Kız arkadaşım Heather üçlü sevişmek istiyor. | Open Subtitles | حسناً, صديقتي (هيذر)؟ تريد أن نقوم بعلاقة ثلاثية |
| Son kez söylüyorum Maze, üçlü yapmayacağız. | Open Subtitles | للمرة الأخيرة يا (ميز) ، نحنُ لن نحظى بعلاقة ثلاثية |
| yada "Sen ve Rihanna ile üçlü yaptığımızı hayal et" tarzı mı? | Open Subtitles | أو صراحة "أتخيلنا نقوم بعلاقة ثلاثية مع (ريانا)"؟ انا... انا جيد في كلاهما. |