| Gidin buradan. Yavaş olun, bayan. Ben sadece işimi yapıyorum. | Open Subtitles | أرحل من هنا أهدآ يا رجل أنا فقط أقوم بعملى |
| Kendi evimde, kendi işimi yapma ve kendi toprağıma sahip olma umudumu neredeyse yitiriyordum. | Open Subtitles | فقدت الامل أن اقوم بعملى انا فى بيتى انا و ان تكون لى ارضا |
| - Ben işimi yapıyordum. - Ben de benimkini yapıyorum! | Open Subtitles | . انا كنت اقوم بعملى - وانا اقوم بعملى - |
| Diğer çalıştığım evlerde sürekli mutfağa gelip işime karışırlardı. | Open Subtitles | المنازل الاخرى التى كنت يها كانوا يدخلون المطبخ ويتدخلوا بعملى |
| İtiraf edeyim, denizyıldızı işimle ilgilenmenden gurur duydum. | Open Subtitles | على القول، نجمة البحر يشرفنى أنك أظهرت اهتماما بعملى وأعتقد أنك فى غاية الجمال |
| O zaman, Görevimi yerine getirmek zorundayım. | Open Subtitles | إذن إننى مجبر على القيام بعملى |
| Ayakta kalıp işimi yapmak. Ülkeme hizmet etmek. | Open Subtitles | أن أحافظ على لياقتى , أقوم بعملى و أخدم بلدى |
| Sarah, bilmeni istiyorum; Başaramasam da, işimi yapıyor olacağım. | Open Subtitles | سارة ، أريدك أن تعلمى فى حالة عدم نجاتى ، أننى كنت أقوم بعملى |
| - Sadece işimi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ـ انت مستمتعا جدا بهذا، اليس كذلك؟ ـ انا فقط اقوم بعملى |
| Ya konuyu onunla tartış ya da bırak işimi yapayım, anladın mı? | Open Subtitles | فاما ان تناقش هذا الامر معه و الا تدعنى اقوم بعملى, هل تفهم؟ |
| Benim uzmanlığım, yaşamımdaki tek güzel şey evde katledilirken, işimi yapmaktır. | Open Subtitles | تخصصى ان اقوم بعملى بينما الشيء الجيد الوحيد في حياتي فى البيت، يذبح. |
| Ortaklar buraya iş getirir. Bense sadece işimi yaparım. | Open Subtitles | الشركاء يجلبون الزبائن أنا فقط أقوم بعملى |
| Alberta, ofisimde olabilirsin, ama işimi yapmak istiyorsan beni dinle. | Open Subtitles | ربما تكونى سيطرتى على مكتبى و لكن اذا كنتى تقومى بعملى فأستمعى لي |
| Kabul etmiyorum, evimle ilgilenip İşimi de devam ettirmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أوافقك أريد أن أرعى منزلى والاحتفاظ بعملى |
| Ya işimi yapmadığımı düşünürlerse? | Open Subtitles | ماذا لو ظنوا انى غير قادر على القيام بعملى |
| Sarah, eğer başaramazsam işimi yaptığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | سارة ، أريدك أن تعلمى فى حالة عدم نجاتى ، أننى كنت أقوم بعملى |
| Dinleyin, siz ikiniz, benim işimi yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | اسمعوا انتما الاثنان حسناً يجب ان اقوم بعملى |
| İşimi bitirmeden geri dönersem, çıkacak yaygarayı bir düşünsenize. | Open Subtitles | . تخيل الضجيج . عندما أعود ولم أقوم بعملى |
| Dün galerideki işime başladım. | Open Subtitles | ليس هذا فقط ولكننى بدأت بعملى فى المعرض أمس |
| Bunun işimle ilgili olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد ان هذه الجلسات متعلقه بعملى. |
| Aksi takdirde Görevimi güzel yapmamış olurum. | Open Subtitles | ان لم افعل فهكذا ان لا اقوم بعملى |
| Döndüğümde hâlâ beni işimden etmek istiyorsan, kavgaya hazırlıklı ol. | Open Subtitles | وعندما أعود , إذا كنت لازالت ترغب بعملى كن مستعداً للمواجهة |