| Olabilecek en şatafatlı doğum gününü düzenleyeceğim, sen de davetlisin. | Open Subtitles | وسأقوم بالتنظيم النهائي للأحتفال بعيد ميلاد فخم وأنت المدعو له |
| Caliph şehrinde, hükümdarın doğum gününü kutluyorlardı. | Open Subtitles | المـدينة كانت تحتـفل بعيد ميلاد الخليـفة |
| Selam, tatlım. Sadece doğum gününü kutlamak istemiştik. | Open Subtitles | مرحبا عزيزتى اردنا فقط ان نبلغك امنياتنا بعيد ميلاد سعيد |
| Dostlar, çok güzel bir Noel geçireceğiz. | Open Subtitles | أيهـا الأصدقاء، سنحظى بعيد ميلاد مُبهــج وهــائل |
| Lütfen mesaj bırakın. Mutlu Noeller! | Open Subtitles | فضلاً، اترك رسالة وتمتّع بعيد ميلاد مبارك. |
| Oğullarının 16. yaş gününü kutlayacaklarmış. | Open Subtitles | لقد كانوا فى طريقم للاحتفال بعيد ميلاد ابنهم ال 16 |
| Bir Doğum günü kutlamasına bile askeri düzen içinde davranır. | Open Subtitles | انه يتعامل مع الامر العسكرى و كأنه تهنئة بعيد ميلاد |
| ...her yıl doğum gününde yaptığı güç gösterisiyle ünlendi. | Open Subtitles | أصبح معروفاً بعيد ميلاد مفاخر قوته السنوية |
| Tarafımdan Cody'nin doğum gününü kutla, olur mu? | Open Subtitles | بالمناسبة , تمنـى لإبنك كودى بعيد ميلاد سعيد , هل ستفعـل ؟ |
| Neden kralın doğum gününü biz de kutlamıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نحتفل بعيد ميلاد الملك أيضاً ؟ ماذا قلت ؟ |
| Bildiğiniz gibi, Kralın doğum gününü kutlamak üzere toplandık. | Open Subtitles | . كما تعلموا , نحن هنا للإحتفال بعيد ميلاد الملك |
| Bugün okuldan sonra hepbirlikte Aditinin doğum gününü Kutlamak için biryerlere çıkacağız | Open Subtitles | اليوم بعد المدرسة سنخرج الى مكان ما لنحتفل بعيد ميلاد اديتيا |
| Bu zor olacak çünkü babamın doğum gününü kutlamak için geziye çıktılar. | Open Subtitles | حسناً، ذلك صعب، لأنهما في رحلة بحرية، يحتفلان بعيد ميلاد أبي |
| Buraya eğlenmeye ve prensesin doğum gününü kutlamaya geldim ve sen her zamanki gibi, eğlenceyi herkes için mahvediyorsun. | Open Subtitles | لقد جئت هنا للتمتع والاحتفال بعيد ميلاد الأميرة. و ها انت ذا، كعادتك, |
| Bu sabah hepimiz ayrı yollara gittik ve hepimiz bu harika genç adamın doğum gününü kutlamak için ailemizin bir araya gelmesini bekledik. | Open Subtitles | لقد ذهبنا كلٌّ في طريقه هذا الصباح، وجميعنا توقّعنا العودة إلى عائلتنا لنحتفل بعيد ميلاد هذا الفتى الرائع |
| Bu lokantanın, müşterinin doğum gününü kutlamak için taze, yeni bir metoda ihtiyacı var. | Open Subtitles | وهذا المكان بحاجة إلى طريقة جديدة للإحتفال بعيد ميلاد الزبون |
| Çoğunuzun da bildiği üzere bu gece buraya Hannah'ın 25. doğum gününü kutlamak için geldik. | Open Subtitles | و لعلّ أكثركم يعلمون عن سبب تواجدنا هنا الليلة للأحتفال بعيد ميلاد هانا الخامس و العشرين |
| Bu demek değil ki gerçek bir Noel geçirdim. | Open Subtitles | بالرغم من أنّني في الواقع لم أحظى بعيد ميلاد أبداً |
| Belki de sadece keyifli bir Noel geçirmek için... duyduğumuz, karşılıklı bir arzuydu. | Open Subtitles | لربّما كانت هذه ببساطة رغبة مستيمتة متبادلة لنحظى بعيد ميلاد مجيد صغير |
| Benim boğulduğumu düşündükleri için korkunç bir Noel geçirmiş olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنهم قد مروا بعيد ميلاد عصيب وهم يحسبونني قد غرقت |
| Sana mutlu Noeller dileriz ve umarız ki yakında kalıcı aileni bulursun. | Open Subtitles | نتمنى أن تحظي بعيد ميلاد سعيد وأن تجدي عائلة أبدية في القريب العاجل |
| Burada sizin amcanız, benim kardeşimin 47. yaş gününü kutlamak için bulunuyoruz. | Open Subtitles | إننا نحن هنا لنحتفل بعيد ميلاد أخي وعمكم الرابع والسبعين |
| Burada Jim'in ölmeden sadece birkaç hafta önceki hali, göreceğini beklemediği Doğum günü partisinde. | TED | هاهو جيم فقط بضعة أسابيع قبل وفاته، يحتفل بعيد ميلاد لم يتوقع أن يراه. |
| Elbise dediğin budur. Unutulmayacak doğum gününde giymen gereken elbise işte budur. | Open Subtitles | هذا هو فستانك, هذا هو الفستان الذي عليك إرتدائه بعيد ميلاد الذي لن تنسيه ماحييتِ. |