| benden uzakta olduğun için, verdiği ızdırap kadar acımasız değil, varlıkların en sevgilisi, Gözlerinle beni canlandır. | Open Subtitles | هل سيحصل هذا برأيي لا يمكنني أن أكون قاسية مع أعز البشر علي هل سوف تجدديني بعيونك |
| Gözlerinle kalemin ışığını izle, tamam mı? | Open Subtitles | تابعى ضوء القلم بعيونك ، موافقة؟ |
| Önce Gözlerinle yersin, yani sadece süsleme... 5, Boyle! | Open Subtitles | ستأكل بعيونك ...لذا التزين لوحده خمس , يا بويل |
| - Elbette. gözlerin açık uyumayı öğrensen iyi olur. | Open Subtitles | أنت من الأفضل أن تتعلم النوم بعيونك المفتوحة |
| Çelik mavi gözlerin İnci kabzalı silahlarınla | Open Subtitles | بعيونك الزرقاء الفولاذية# #و أسلحتك اللؤلؤية |
| Gözlerinizle ışığı izlemeye çalışın. | Open Subtitles | حاول متابعة الضوء بعيونك |
| Ama ne zaman senin gözlerine baksam "Tanrı" ya da "Tanrıça" nın var olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة انظر بعيونك أعلم أنه أو أنها موجود |
| - Ne? "Ruhumu Gözlerinle sarhoş ediyorsun." | Open Subtitles | يسمم روحي بعيونك. |
| Gözlerinle yanıtlayabilirsin. Odanı boşalttın mı? | Open Subtitles | يمكنك أن تتكلمي بعيونك |
| Gözlerinle benim hislerimi oku | Open Subtitles | إقرأ نواياي البطيئة بعيونك |
| Gözlerinle zamanı geri sar. | Open Subtitles | أديري أعقاب الزمن بعيونك |
| Gözlerinle bakmayı dene. Yani... | Open Subtitles | حاول أن تنظر بعيونك... |
| Çelik mavi gözlerin İnci kabzalı silahlarınla | Open Subtitles | بعيونك الزرقاء الفولاذية# #و أسلحتك اللؤلؤية |
| Orada büyük gözlerin ve salak sesinle durmayı bırak! | Open Subtitles | تقف هناك بعيونك الواسعة وصوتك الغبي |
| Sen bir de gözlerin ve kalbinle neler yapabileceğimi bir düşün. | Open Subtitles | تخيلي ما استطيع فعله بعيونك و قلبك |
| Gözlerinizle politika konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تناقش السياسة بعيونك |
| Gözlerinizle görün. | Open Subtitles | بعيونك الخاصة |
| gözlerine bakmaya başla. | TED | ابدئي بالتسبيل له بعيونك. |
| Her zaman radar yerine senin gözlerine güvenirim. | Open Subtitles | حسناً , أقول أننى أثق بعيونك عن (دراديس) فى كل يوم من الأسبوع |