| Küçük şişeler kullanmış, camları boyalı. Zeytinyağı şişesinin tepe noktasına asal gazı doldurmuş. | TED | وهو يستخدم قنينات صغيرة جدا ، زجاجها معتم ويملأ باقي القنينة بغاز خامل |
| Bugün olan her şeyle ilgisi vardı... teröristlere sinir gazı sağlanmasıyla... | Open Subtitles | إنه متورط ي كل شيء حدث اليوم تزويد الارهابيين بغاز الأعصاب |
| Bir santrifüj, uranyum gazı ile beslenir sizin ardı-ardına binlerce santrifüjunuz var, ve diğer taraftan zenginleştirilmiş uranyum çıkıyor. | Open Subtitles | جهاز طرد مركزي تغذيه بغاز اليورانيوم ولديك شلال آلاف من أجهزة الطرد المركزية من الجهة الأخري يخرج اليورانيوم المخصب |
| Gerçek organik kimyacı doğa aslında ve onun yapıtları gökyüzümüzü soluduğumuz oksijen gazıyla dolduruyor, bu yüksek enerjili oksijen ile. | TED | الطبيعة هي الكيمياء العضوية الأصلية، وبناؤها يملأ أيضًا السحاب بغاز الأكسجين الذي نتنفسه، هذا الأكسجين عالي الطاقة. |
| Walkashi Needles kavşağında ters dönen tankerlerin sinir gazıyla dolu olduğunu duyan binlerce mülteci bölgeden kaçıyor. | Open Subtitles | و يمر الآلاف من اللاجئين بالمنطقة مع إنتشار الشائعات أن عربات قطار البضائع المنكوب كانت مملوئة عن آخرها بغاز الاعصاب |
| Onca yolu bizi kurtarmak yerine zehirli gazla öldürmeye geldiklerini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | لكنهم سيقتلوننا بغاز سام بدلاً من إنقاذنا؟ لا يعرفون أننا ما زلنا أحياء |
| çok alakasız gibi gözüküyor olabilir ilginç... ben bir yırtıcı gaz kalemi istiyorum, bir felç edici dart oklu silah- oh, hayır -nunchucks nunchucks? | Open Subtitles | سيتكيّف الجهاز ويشعر بالإستياء تجاهي مثير للإهتمام أريد قلم بغاز مسيل للدموع، نبلة بطلقات تسبب الشلل |
| Sinir gazı saldırısına uğramanız durumunda karşı tedbirleri saniyesinde almazsanız ölümler anında başlayacaktır. | Open Subtitles | و في حال تمت مهاجمتكم بغاز الأعصاب هذه الأدوية ستخفف من الإصابات على الفور إذا لم تتناولوا هذه الحبوب فسوف تموتون |
| Teröristlere sinir gazı sağlanmasından başlamak üzere... bugün olan her şeyden onun sorumlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنه هو المسئول عما حدث اليوم بدءاً من تزويد الارهابيين بغاز الأعصاب |
| Babam İran-Irak savaşında hardal gazı saldırısı sonucu öldüğünde 4 yaşındaydım. | Open Subtitles | كنت فى الرابعة من عمرى عندما توفى أبى فى الحرب العراقية الإيرانية من هجوم بغاز الخردل |
| Binlerce genç, bu üniversitenin ürettiği klor gazı yüzünden öldü. | Open Subtitles | الاف الرجال قتلوا بغاز هذه الجامعة السام |
| Soman gazı ile yapılmış bir patlayıcı her bir girişin havalandırma millerine kuruldu. | Open Subtitles | عبوات ناسفة مزودة بغاز الـ"زومان تم زرعها في فتحات التهوية في كل مدخل |
| Nöbetçiye ana girişe sinir gazı pompalamasını söyleyin. | Open Subtitles | أخبر الجنود أن يغمروا المداخل الرّئيسية بغاز الأعصاب. |
| Durgun sulardan havaya, çoğu kara hayvanının boğulmasına sebep olan hidrojen sülfit gazı yayılmaya başladı. | Open Subtitles | قذفت المياة الآسنة بغاز كبريتيد الهيدروجين المميت في الهواء. و الذي خنق أكثر حيوانات اليابسة. |
| Dünyanın öbür yarısında yetişir, daha kızarmadan toplanır ve etilen gazıyla olgunlaştırılır. | Open Subtitles | نبتت في النصف الاخر من الارض وقطفت خضراء ومغلفة بغاز الايثلين |
| Bir defasından hücre arkadaşını klor gazıyla zehirlemeye çalıştıktan sonra bu semptomları gösteren bir mahkumu tedavi etmiştim. | Open Subtitles | بعد ان حاول ان يسمم شريك زنزانته بغاز الكلور |
| Argon gazıyla kendi loto toplarını yerleştirip deliği de mumla kapatmış olmalılar. | Open Subtitles | لابدّ أنّهم ملأوا كُراتهم بغاز الأرجون، وأقفلوا الثقب بالشمع. |
| Fabrikalardan gelen klorin gazıyla karışmış yoğun bir sis. | Open Subtitles | إنه ضباب مكثف ممزوج بغاز الكلور من المصانع |
| Diğer seçeneğiniz siyanür gazıyla öldürülmek. | Open Subtitles | الحل الآخر هو إبادتكم بغاز السيانيد |
| Yani niye oğlunu sinir gazıyla zehirlemek istesin ki? Sen nasıl bir gençtin, Bones? | Open Subtitles | فلمَ يلجأ إلى تسميم ابنه بغاز الأعصاب؟ |
| Ondan sonra, şehir zehirli gazla dezenfekte olacak. Ve kapatılacak. | Open Subtitles | بعد ذلك ستُطّهر المدينة بغاز سام لتُغلَق بالكامل |
| Eğer yamaları onarmazsak, tank aşırı yüklenir taşar ve gemi zehirli gazla dolar. | Open Subtitles | إذ لم نرقع الخزان ستفيض السوائل وتمتلىء السفينه بغاز سام |
| gaz tarafından ele geçirilen kadın, erkekleri becerirken öldürüyor. | Open Subtitles | إمرأة ممسوسة بغاز تمسك بالرجال حتي الموت |