"بقدره" - Traduction Arabe en Turc

• de onun kadar
• kaderini
• en az onun kadar
• onun kadar iyi
• kadar suçlusun

Açıkçası, umurumda değil çünkü sen de onun kadar iyi okuyorsun.
بصراحة بعيدة المدى! , إنني لا أهتم لأنك بارعة في القراءة بقدره

O adamı öldürmek, seni de onun kadar suçlu yaptı.
قتل هذا الرجل جعلك مذنباً بقدره.

- Sen de onun kadar ölüsün.
أنت ميتة بقدره يا إلهي

Bir keresinde, bir medyum üvey babama, kredi kartının numarasının karşılığında kaderini anlatacağını söylemişti.
طبيبة نفسية قالت مرة لزوج أمي أنها ستخبره بقدره إذا أعطاها معلومات بطاقته الائتمانية

Sen o canavarın yaptığı gibi ellerini üzerine sürmemiş olabilirsin ama sen de en az onun kadar suçlusun.
قد لا تكون وضعت يديك عليها مثل ذلك الوحش، لكنّك مُذنب بقدره.

Ama hemen onun kadar iyi olmayı beklememelisin.
لكن لا تتوقعي أن تصبحي جيدةً بقدره في الحال

Çünkü sen de onun kadar kaderine terk edilmişsin.
لأنك ملعون بقدره.

Sen de onun kadar kafayı yemişsin.
أنت مجنونة بقدره

Şimdi, işin bittiyse, zamanda geriye gidip, genç Jake'e kaderini söyleyip, sonra da arkadaşlarını kurtarman gerekiyor.
إن إستيقظت , عليك أن تعود بالزمن إلى الوراء و تخبر جايك (الصغير) بقدره و حينها إنقذ أصدقائك

en az onun kadar iyi olduğunu kanıtladın artık.
لقد أثبتي أنكي ماهرة بقدره هو.

- Çünkü öyle. Doğru ama sen de en az onun kadar zekisin.
هذا صحيح لكنه يقول إنك ذكي بقدره

Bak, yalvarıyorum. en az onun kadar iyi olduğunu kanıtladın artık.
لقد أثبتي أنكي ماهرة بقدره هو

Sen de bundan bir o kadar suçlusun.
أنت مسئول عن هذا بقدره