| Yanında, ayak pedalıyla çalışan küçük bir bileme aletiyle dolaşırdı. | Open Subtitles | يَسْحبُ على طول هذا الشَحْذ الصَغيرِ مكينة التسنسن التي يحركها بقدمه |
| Kuzey Hemisphere'da bir çiftliğe ayak basmış .... herkesi tanıdığını söyleyebilirim.. | Open Subtitles | بقدر ما أقول لك إنه يعرف كل شخص يخطو بقدمه على مزرعة في نصف الكرة الأرضية الشمالي |
| ayağıyla kumu karıştırıyormuş gibi yapıyordu. | Open Subtitles | ادعى أنه مشغول بقدمه وجلس يفرك أصابع قدميه |
| Cristina'yı aklından geçiren Juan Antonio ayağını masanın altından onun ayağına değdirmeye çalıştı, ama yanlışlıkla Vicky'ninkine değdirdi. | Open Subtitles | خوان انطونيو الذي كان يفكر بأفكار حميمية مع كريستينا حاول أن يلامس قدمها بقدمه تحت الطاولة و بالصدفة لامس قدم فيكي |
| Ayaklarını bile hissetmiyor | Open Subtitles | لا يتسطيع حتي الشعور بقدمه |
| Sol ayağı ile çizebilen İrlandalı bir adam vardı. | Open Subtitles | هناك رجلٌ أيرلندي يرسم بقدمه اليسرى. |
| Bir daha bu eve adımını atmayacak. | Open Subtitles | لن يدوس أبداً بقدمه فى هذا المنزل مرة أخرى |
| O kapıdan çıkan ilk kişinin, bacağını keserim. | Open Subtitles | أول شخص يطأ بقدمه خارج ذلك الباب سيفقد ساقه |
| Bombay'ı bilgilendirmeleri için Londra'ya haber ver onu daha İngiliz toprağına ayak basar basmaz tutuklasınlar. | Open Subtitles | ...أبلغ لندن بإرسال مذكرة إلى بومباى لإعتقاله هناك عندما يطأ بقدمه على الأرض البريطانية |
| "Babasının refakatinde, 1906 Kasım'ında gemi ile ayrıldı ve Birinci Dünya Savaşı sona erene kadar, Amerikan toprağına ayak basmadı. | Open Subtitles | .. وبرفقةوالده،ذهب إلى "أوروبا"فيأكتوبر1906. ولم يطئ بقدمه "أمريكا" بعدها حتى توقفت الحرب العالمية الأولى |
| Daha önce kims e ayak basmamıştı o evi... | Open Subtitles | والمخبأ لم يوجد شخص دخل المنزل بقدمه |
| Demek istediğim bu dünyaya ayak basan ilk insanlar biz olmalıyız, bu muhteşem birşey. | Open Subtitles | لا بدّ أننا أول من خطى بقدمه ! هنا في العالم، هذا لا يصدق |
| Hem de sağ ayağıyla ki iyi olan ayağı değil. | Open Subtitles | بقدمه اليمنى، التي ليس جيّدًا فيها |
| Sonra daha da sinirlenip öbür ayağıyla taşa tekme attı. | Open Subtitles | ثم أصبح غاضب أكثر وحاول ركل - الحجر بقدمه الأخرى - ماذا؟ |
| Bu Christy. İmzayı sol ayağıyla atmıştır. | Open Subtitles | إنه (كريستي) ,بالتأكيد كتبها بقدمه اليسرى! |
| Kimse elinde bir arama izni, bir papa fermanı veya benim iznim olmadıkça ayağını buraya atamaz. | Open Subtitles | لا احد يخطو بقدمه هنا من غير تفويض الفتوى البابوية او السماح الخاص بى |
| Tabii sonunda ayağını tutmayı başarmasına kadar. | Open Subtitles | ليس منذ أن بدأ أخيراً في الإمساك بقدمه |
| Ayaklarını tut Kyla. | Open Subtitles | أمسكي بقدمه, "كايلا". |
| "Ve Ayaklarını vurdu." | Open Subtitles | و خبط بقدمه |
| Nefes alamazsa ayağı için endişelenmesine gerek kalmayacak. | Open Subtitles | لن يهتم بقدمه إن لم يستطع التنفس |
| Böyle bir şey yapan hiç bir İngiliz beyefendisi bu kulübe adımını atacak kadar küstah olamaz. | Open Subtitles | .... لا يجرؤ أى رجل إنكليزى فعل هذا على أن يخطو بقدمه فى هذا النادى |
| Kendi fikirlerini ifade etme, onun fikirlerini onayla ve unutma dört yaşındayken Edinburgh Dükü'nün bacağını ısırmış. | Open Subtitles | لا تعبر عن رأيك، اتفق معه بكل شيء، وتذكر.. عندما كان في سن الرابعة.. ضرب قائد اسكتلندا بقدمه |