| Ve ben sadece onun küçük kalbini hissediyordu Bitene kadar çok hızlı atıyor. | Open Subtitles | و كنت أستطيع الشعور بقلبها الصغير ينبض بسرعة عالية إلى أن تنتهي النوبة. |
| Bir kadını üzerek kalbini kazanacağını sanıyorsan, aptal bir yöntem evlat. | Open Subtitles | يا بني ، إذا كان إزعاجك لها هي طريقتك للفوز بقلبها فهي طريقة غبية |
| Bizim sevgili bebek kızımız doğmuştu, ama kalbiyle ilgili yanlış bir şey vardı. | Open Subtitles | طفلتنا ولدت قوية لكن كان هناك خطا بقلبها |
| Şimdi, kalbine iğne falan mı batırmalıyız? | Open Subtitles | الآن يجب علينا ان نضع ابره بقلبها أو شيء ما |
| "Onun Kalbinde romantizm var ama önce senin başlamanı istiyor. " | Open Subtitles | هناك رومانسية بقلبها, لكنها تريك أن تبدأ انت |
| Hiç korkma. Şimdi ters çevir. | Open Subtitles | لا تخافي منها، والأن قُومي بقلبها رأساً على عقب. |
| Bu nedenle babası onun kalp hastası olduğunu sandı. | Open Subtitles | ولهذا فقد اعتقد والدها بأن لديها عيب بقلبها |
| Ama kalbi buz saçaklarıyla doluydu." | Open Subtitles | طيب ولم تشوبهما سوى الكتل الجليدية بقلبها |
| Kalbindeki elektriksel yolları haritalamak için çalışmayanı bulana kadar, her seferinde birinden elektrik geçireceğiz. | Open Subtitles | لتحديد المجاري الكهربية بقلبها نرسل كهرباء بكل مجرى على حدة حتى يسقط أحدهم |
| Her şeye göğüs gerip onun yardımına koşarak sevgilinin kalbini kazanmak istiyorsan yalnız yapmalısın. | Open Subtitles | إذا نويت أن تسرع لإنقاذها وبذلك تفوز بقلبها عليك أن تنقذها وحدك |
| kalbini riske etmeye hazır. Kuralsız, korkusuz. | Open Subtitles | هي ترغب بالمخاطرة بقلبها بدون أحكام, بدون خوف |
| Dr. Bennett, Shannon'ın kalbini bağışlayacağını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني الدكتور بينت . ان شانون ستتبرع بقلبها |
| Bu gençler, ilk olarak prensesin kalbini kazanmaya çalışsın. | Open Subtitles | دعونا نجعل هؤلاء الفتية يحاولوا الفوز بقلبها قبل الفوز بيدها |
| Şuradan ilerle ve kalbini hissettiğinde nazikçe sıkıştır. | Open Subtitles | فقط ادفعل للداخل عندما تشعر بقلبها ابدأ بالضغط عليه برفق |
| Bir kadının gözlerine bakıyorsun ve onun kalbini hissediyorsun. | Open Subtitles | وأنت تنظر في عيني إمرأة وتشعر بقلبها |
| kalbiyle, arzusuyla, başarıya tırmanacaktır. | Open Subtitles | أجل، بقلبها هذا، و إرادتها ستذهب الى أبعد الحدود. |
| kalbiyle fazla rahatça oynadığın için kafası karışmış olabilir mi? | Open Subtitles | حسناً، ربما تلاعبت بقلبها.. بحرية أكثر قليلاً من اللازم، وهذا ما حيرها. |
| Sahiben, sana kalbiyle de hükmetmiyor mu? | Open Subtitles | سيدتك تأمرك بقلبها ايضاً, اليس كذلك؟ |
| Onun kalbine giden çok daha ilginç yollar var. | Open Subtitles | لا.. يوجد طرق اخرى مثيرة للفوز بقلبها |
| Alkol almasının kalbine zarar vermiş olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ شربها ربّما أضرّ بقلبها |
| EKO çekip bu şeyin Kalbinde olduğunu doğrulayın. | Open Subtitles | قوموا بتخطيط للصدى للتأكد أنه بقلبها |
| Kadının Kalbinde kurşun yarası var. | Open Subtitles | هناك طلقة بقلبها. |
| Bardak ve kapları ters koyardık. | Open Subtitles | الأقداح أو الأكواب، أو ياً كانت، نقوم بقلبها. |
| Bu nedenle babası onun kalp hastası olduğunu sandı. | Open Subtitles | ولهذا فقد اعتقد والدها بأن لديها عيب بقلبها |
| kalbi ile ilgisi olmayan bir kalp sorunu. | Open Subtitles | ومشكلةٌ قلبيّةٌ لا علاقة لها بقلبها |
| Kalbindeki ve boğazındaki bıçak yaraları dışında vücuduna neredeyse el değmemiş. | Open Subtitles | بخلاف الطعنات التي بقلبها وعنقها معظم جسدها لا يزال سليماً |