| Belki tekerlekli sandalyesiyle dolanıyordur bilemeyeceğim. | Open Subtitles | ربما يتجول بالأنحاء بكرسيه أو ما شابة، لا أعلم |
| Neyle, motorlu tekerlekli sandalyesiyle mi? | Open Subtitles | كيف، بكرسيه المتحرك؟ |
| Görmüyorsun çünkü o evde tekerlekli sandalyesine mahkum olarak yalnızlığını ve engelli gününü atlatmasına yardım edecek tek şeyi bekliyor: | Open Subtitles | لا تراه لأنه بالمنزل محصور بكرسيه المتحرك، ينتظر |
| Sonra tatlı yerken, adamın biri yanlışlıkla Jerry'nin sandalyesine çarptı. | Open Subtitles | ولكن خلال التحلية اصطدم رجل بكرسيه, |
| Çekingen bir tabiatı olduğundan sandalyesini şu köşeye çekti. | Open Subtitles | ففضّل الانسحاب بكرسيه وطاولته نحو الزاوية |
| Tekerlikli sandalyesini benim yanıma sürdü. | Open Subtitles | مشـى بكرسيه المتحرك بـجانبي، |