| Annene saygılarıma ilet, olur mu? | Open Subtitles | جيّد. حسناً، بلّغ أمّكَ تحياتي، هلا فعلت؟ |
| Çocuğa teşekkürlerimi ilet ama zaten öyle yapıyorum. | Open Subtitles | بلّغ الفتى النبيه شكري ولكني شرعت في ذلك بالفعل. |
| Yüzbaşıya rapor veriyorum. Torpido fırlatma bölgesine beş mil kaldı. | Open Subtitles | بلّغ الكابتن خمسة أميال من منطقة اطلاق الصّاروخ |
| Kaptana rapor. Atış bölgesine 5 mil kaldı. | Open Subtitles | بلّغ الكابتن خمسة أميال من منطقة اطلاق الصّاروخ |
| Yerel bir deponun güvenliği ihbar etti. | Open Subtitles | حتى الآن, فقط السيارة رجل أمن مستودع محلّي بلّغ عن الأمر |
| Onu ele ver ve serbest kal. | Open Subtitles | بلّغ عنه, و الحصانة لك |
| Tamam, bunu FBI Portland'a bildir. Ben birazdan oradayım. | Open Subtitles | حسنا ، بلّغ ذلك لشرطة بورتلاند الفيدرالية ، أنا على مسافة دقائق |
| Komutanlara kampı toplayıp, askerleri hazırlaması için Haber ver. | Open Subtitles | بلّغ الموفدين القدامى بإزالة المعسكر وتهيئة الرجال. |
| Marshall Evans'a selamlarımı ilet. | Open Subtitles | حسناً , بلّغ مارشال إيفانز تحياتي |
| Anneme sevgilerimi ilet. Şaka tabii. | Open Subtitles | بلّغ تحيّة حبّي لأمّنا فحسب، أمزح. |
| Addie'ye sevgilerimi ilet, ve sana iyi bakmasını söyle. | Open Subtitles | بلّغ (آدي) سلامي، و اخبرها أن تعتني بك جيداً. |
| Robin'e bütün mesajı aynen anlattığım gibi ilet. | Open Subtitles | حسناً , بلّغ (روبن) الرسالة كما نقلتها لك |
| Babana saygılarımı ilet. | Open Subtitles | بلّغ تحياتي لوالدك |
| Gitmek zorundayım, ama lütfen Susan'a iyi dileklerimi ilet. | Open Subtitles | عليّ الذهاب, لكن من فضلك.. من فضلك بلّغ (سوزان) تحياتي |
| Güvenlik kartını takmamış. Çalındığı rapor edilmiş mi? | Open Subtitles | إنّه لا يرتدي شارة الأمن هل بلّغ عن سرقتها؟ |
| Güvenlik kartını takmamış. Çalındığı rapor edilmiş mi? | Open Subtitles | إنّه لا يرتدي شارة الأمن، هل بلّغ عن سرقتها؟ |
| Telefonunda casus yazılımı olduğunu rapor etmiş. | Open Subtitles | بلّغ عن برنامج التجسس الذي وضعتِه في هاتفه |
| Silah sesi rapor eden kişi şaka yapmıyormuş herhâlde. | Open Subtitles | أيٌّ من بلّغ عن إطلاق نار هنا، لم يكن يمزح |
| Seni kimin ihbar ettiği hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك فكرة عمن بلّغ عنك؟ |
| Devam et beni ele ver. Yaptığında ise ben de onlara Zielinski'nin kaynağının kulübün içinden... | Open Subtitles | امْضي و بلّغ عنّي ، لكن عندما تفعل ذلك (أنا سَأُخبر الكُلّ عن مصدرِ (زيلنسكي |
| Tamam, bunu FBI Portland'a bildir. Ben birazdan oradayım. | Open Subtitles | حسنا ، بلّغ ذلك لشرطة بورتلاند الفيدرالية ، أنا على مسافة دقائق |
| Merkeze Haber ver, onu buradan götür. | Open Subtitles | بلّغ عن الأمر، أبعدها من هنا تحرك |
| Bol şans. Jörgen'e selamlarımı iletin. | Open Subtitles | بلّغ سلامي إلى يورغين |
| Pekâlâ. Alt kat komşusu bir kadının balkondan sallanıp daireye koştuğunu gördüğünü raporladı. | Open Subtitles | حينا إذن، الجار في الطابق السفلي بلّغ عن رؤية إمرأة تتأرجح من على الشرفة ، وتمر بجانب الشقة. |