"بمحمل" - Traduction Arabe en Turc

• ciddiye
• alınma
• Kişisel
• algılıyorsun
• algılayacağım

Bu işi ciddiye almadığım için tüm şirket sona geliyordu
لهذا جمعت الشركة بأكملها لأننا لا نأخذ الأمر بمحمل الجد

Herhalde kız ismi taşıyor diye, onu hiç ciddiye almamıştım.
أظن لأنه يملك إسم فتاة لم أخذه بمحمل الجد أبداً

Tüm okullarımızı bu konuyu ciddiye almaya cesaretlendirin.
يجب ان نحث جميع المدارس بأن تأخذ هذا بمحمل الجد.

Üstüne alınma. Artık hiçbir şey için ne hissettiğimi bilmiyorum.
لا تأخديها بمحمل شخصي انا لا اعرف كيف اشعر بأي شيء بعد الان

Kişisel değil. - Oğluma ne yaptın?
ونحن نسير وفق جدول معين لا تأخذ الأمر بمحمل شخصي

Her şeyi Kişisel olarak algılıyorsun, öyle değil mi?
تاخذون كل شئ بمحمل شخصى , اليس كذلك ؟

Bunu bal gibi de Kişisel olarak algılayacağım.
آخذه بمحمل شخصي جداً جداً

ve Hollanda'dan bir adam, Londra'daki randevusunda tecavüze uğradığını ve bu durumu bildirdiği kimse tarafından ciddiye alınmadığını anlattı.
كان هناك رجل في هولندا وصف كيف تم اغتصابه في موعد غرامي في زيارةٍ إلى لندن ولم يأخذ أحدٌ قصته بمحمل الجد.

Bence onun ifadesini ciddiye almamalıyız.
لا أعتقد أنه يمكننا أن نأخذ هذه الشهادة بمحمل الجد

Beni ciddiye almıyorsun, değil mi?
أنت لا تَأْخذُي كلامي بمحمل الجدّية أليس كذلك؟

Ferris, akademik gelişmesini hiç de ciddiye almıyor.
و فى رأى هذا ليس مهذبا فيريس لا يأخذ دراسته الأكاديمية بمحمل الجد

Roman romadır. O kadar ciddiye alma.
الروايات تبقى روايات لا تأخذها بمحمل الجديه

Ama ne zaman işler ciddiye binmeye başladı, beni terketti.
لكن عندما بدأت الأمور تغدوا بمحمل الجديّة، انفصلت عنّي

İkinizi de öldürmeye tereddüt etmem, hükümetinize bir ders olursunuz, böylece bir dahaki sefere bizi ciddiye alırlar.
لن أتردد بقتلكم لجعل منكم عبره الى حكومتكم لذا فى المره القادمه سيأخذوننا بمحمل الجديه

Bana Ángel demediğin sürece beni ciddiye aldığına inanmayacağım.
حتى تدعوني أنخيل لا أظن أنك تأخذني بمحمل الجدية

Üstüne alınma Danko, seni değil. Viktor'u kastetmiştim.
لا تأخذ ذلك بمحمل شخصي فأنا لا أقصدك

Üstüne alınma ama senden çok daha tehlikeli insanlarla birlikteyim.
لا تأخذ هذا بمحمل شخصي... ... ولكن، أنا كنت أجول مع أشخاص أكثر خطورة منك

Kişisel bir şey değil, yani... bu kişilere büyük bir yakınlık duyuyorsan.
انا لا اعنى اي شئ بمحمل شخصى اذا كان لديك الكثير من العطف تجاه هؤلاء الناس

Kişisel bir şey değil, yani... bu kişilere büyük bir yakınlık duyuyorsan.
لا أقصد بذلك أي شيء بمحمل شخصي إذا كنتِ تملكين قدراً كبيراً من الشفقة لهؤلاء القوم

- Fazla Kişisel algılıyorsun. - Kapa çeneni!
أنت تأخذين الأمور بمحمل شخصي جداً - !

Tabii ki Kişisel olarak algılayacağım Will.
(ولكني آخذه بمحمل شخصي يا (ويل