| Washington Merkez Hastanesi biyopsi ünitesiyle iletişime geçtim. | Open Subtitles | لقد اتصلت مسبقاً بمشفى واشنطن العام للإعداد لمؤسسة اختبار عينة حية |
| Doğum belgesine ulaştık. Brooklyn Maimonides Hastanesi'nde doğmuş. | Open Subtitles | تعقّبنا شهادة ميلادها لقد ولدت بمشفى مامانديس ببروكلين |
| Yok. Kafamdaki ilk anı, hastanede gözlerimi açışım. | Open Subtitles | . لا ، لقد استيقظت بمشفى و هذا كل ما أتذكره |
| Tabii onu öldürmemiştin çünkü vücudunun dört bir yanında işkence yaralarıyla hastanede yatıyor şu an. | Open Subtitles | بأستثناء انك لم تقتلها لأنها مستلقية فى غرفة بمشفى |
| Salı günü, Bethesda Donanma hastanesinde üst rütbeli subayını öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظن إنه قتل الضابط المشرف عليه بمشفى "باثيثدا" البحري يوم الثلاثاء |
| Bu bir akıl hastanesinde ne yapıyor ki? | Open Subtitles | لكن, أعني, ما الذي يفعله بمشفى الأمراض العقلية ؟ |
| Cincinnati hastanesindeki uzaylı terörist saldırısını yapanın kimliği belirlendi. | Open Subtitles | وفي أخبار أخرى تم تحديد المشتبه به كالمتسبب في الهجوم الإرهابي بمشفى سينسناتي |
| Acil yardım çalışanları beni County General Hastanesi'nde sana en yakın acil odasına getirdiler. | Open Subtitles | المسعفين أخذوني إلى أقرب غرفة طوارئ بمشفى المقاطعة العام |
| Bir şans daha verirseniz Haesung Hastanesi için elimden geleni yapıp... | Open Subtitles | إن أعطيتني فرصة أخرى ..سأفعل ما بوسعي لقسم الشخصيات الهامة بمشفى هايسونغ |
| Saint Vincent Hastanesi'nin çocuk koğuşundasın. | Open Subtitles | أنت فى جناح الأطفال بمشفى سانت فينسنت. |
| Ben Dr. Hoshino. Chesapeake Hastanesi'ndesin. | Open Subtitles | أنا د.هوشينو انت بمشفى تشيزبيك |
| Ben Kang Won Eyaleti, Choon Chun Şehrinde, Gu Ahm Dong 23-12'de yaşıyorum ve stajyerliğimi Song San Üniversite Hastanesi'nde tamamladım. Adım Park Shi On. | Open Subtitles | "إنتهيت للتو من تدريبي بمشفى جامعة "سونغ سانغ دي |
| İnan bana uzunca bir süre hastanede yatmak, düşüncelerine odaklanmak ve karakterindeki zayıflıkları yenmek için mükemmel bir ortamdır. | Open Subtitles | اعتبر كلامي ثقة... البقاء طويلا بمشفى بمثابة البيئة المناسبة لإراحة عقلك والتخلص من نقاط الضعف في شخصيتك. |
| Sonra bir gece, şehrin iç kesimindeki bir hastanede Stephen hayatıma girdi. | Open Subtitles | وحينها، بذات ليلة، بمشفى داخل المدينة، "ستيفن" دخل حياتي. |
| Yolun ilerisindeki bir hastanede de. | Open Subtitles | إنها بمشفى بالقرب من هنا |
| Seni üsteki hastanede tedavi edecekler. | Open Subtitles | سوف يعالجونك بمشفى القاعدة |
| İlk hasta sabahleyin Cottage hastanesinde öldü St. Mary'de olan ikinci hastanın durumu ise kritik. | Open Subtitles | أولهم ماتَ هذا الصباح ، بمشفى ريفى. و الثانى بحالة حرجة ، و القاتن بـ"شارع ميريز". |
| Londra'da Bethlehem Kraliyet hastanesinde iki ay öncesine kadar, benim gözetimimde olan çok kurnaz ve dengesiz bir hastaydı. | Open Subtitles | مريض مضطرب للغاية كان حتى قبل شهرين تحت رعايتي بمشفى "بيت لحم" الملكي في "لندن" |
| Marin hastanesinde doktor, 1,90 boyunda, siyah saçları var. | Open Subtitles | -إنه طبيب بمشفى (مارين)، بطول 6 اقدام، شعر اسود |
| Trenton hastanesinde, saldırıya uğramış kadınlar için bir destek grubu var. | Open Subtitles | ثمّة مجموعات لدعم النسوة المتعرضات للاعتداء بمشفى (ترنتون) العام |
| Cincinnati hastanesindeki uzaylı terörist saldırısını yapanın kimliği belirlendi. | Open Subtitles | وفي أخبار أخرى تم تحديد المشتبه به كالمتسبب في الهجوم الإرهابي بمشفى سينسناتي |
| Euclid Park hastanesindeki kana ne koydunuz? | Open Subtitles | ماذا وضعت بالدمــاء التى كانت بمشفى مننتزه "يوكليد"؟ -لا شيء . |