| Elbette bir şehir. Köyde banka olduğu nerede duyulmuş? | Open Subtitles | بالطبع هي مدينة، من سمع قط بمصرف يوجد بالبلد؟ |
| Hem Strasbourg' daki bir banka müdürü ile Paris' teki bir şef mevki olarak aynı gibidir. | Open Subtitles | فى هيئة المدراء بمصرف ستراسبورج يبدو جيداً مدير في باريس. |
| Şimdi ise bir bankada, plastik bir rozetle güvenlik görevlisi olarak çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | ,لذا أنت هنا ، حارس أمن بمصرف شارة بلاستيكية |
| Dağın alt kısmındaki bankada bulunan bir emanet kasasında. | Open Subtitles | في صندوق مؤمن بمصرف في اسفل الجبل |
| Cenevre'deki Broussard Bankası'yla bağlantıya geçtim. | Open Subtitles | كنتُ على أتصال بمصرف "بروسارد" بـ "جينيف". |
| Öyleyse size sperm bankasını kullanmanızı öneririm. | Open Subtitles | اذا هل يمكنني أن أقترح أن تنظر بجدية بمصرف الحيوانات المنوية |
| Baban geliyor. American Express ekstresiyle ilgiliymis. | Open Subtitles | أبوك قادم شيء يتعلق بمصرف أمريكان إكسبرس |
| Bir banka kuyruğunda dolar banknotlarını başka bir para kağıdına değiştirmek sadece 20 dakikamı aldı. | Open Subtitles | إستلزم الأمر وقوفي بالصف بمصرف لمدة 20 دقيقة لأبدّل الدولارات بورقة أخرى |
| Bir banka elemanı böyle birşey yapsa, onlar anlarlar. | Open Subtitles | عندما يفعل موظف بمصرف هذا هم يفهمون. |
| Bütün birimler, banka soygun ihbarına. | Open Subtitles | "جميع الوحدات، عملية سطو جارية بمصرف (الأنهار الثلاثة)، تحقّقوا" |
| Three Rivers Trust Bankasının.. yanındaki köşe başında beklentimiz devam ediyor. banka soyguncuları hakkındaki.. | Open Subtitles | إنّنا نبلغ الساعة التاسعة الآن هنا بوسط (بيتسبرغ) بمصرف (ودائع الأنهار الثلاثة) |
| Bazılarımız bankada çalışmıyor. | Open Subtitles | بعضنا لا يعمل بمصرف |
| Bir bankada çalıştığını.. | Open Subtitles | ، قالَ بأنّها تعمل بمصرف |
| Bir kere bankada çalışmıştım. | Open Subtitles | لقد عملت بمصرف مرة أوه ... |
| Bauer, First Unity Yatırım Bankası'ndaki biri tarafından, güya teşhis edilmiş. | Open Subtitles | على فرضٍ أنّ أحدهم تعرف على هوية (جاك) بمصرف (فيرست يونيتي)، فرع (ليكسينغتون) |
| Faturaları kendisi ödüyor. Jana'nın kocası, Starling Bankası'na para çekmek için gitmiş bir polis memurudur. | Open Subtitles | إنه من سيدفع الفاتورة، (ستان) زوج (جانا) شرطيّ صودف وجودة بمصرف (ستارلينغ تراست) |
| Mirae Motor ile Hangyul Bankası'nın arasında bağlantı kuran da Jang Pil Woo'yu borç alması için zorlayan sendin, seni orospu çocuğu! | Open Subtitles | أنت جمعت شركة (ميراي) بمصرف (هانيول)... وأنت الذي حرَّضت "جانغ" ليضغط من أجل القرض. ! |
| Evet,Nassau First Island bankasını bağlayın. Rolodex'de. | Open Subtitles | صلني بمصرف فيرست آيلند في ناساو. |
| Baban geliyor. American Express ekstresiyle ilgiliymis. | Open Subtitles | أبوك قادم شيء يتعلق بمصرف أمريكان إكسبرس |
| Finn'in resimleri Washington Federal bankasında sergilendi | Open Subtitles | كانوا يعرضون أحد لوحات فين بمصرف واشنطن الإتحادي |