| Çin'de öğrenciler, kanunen, İngilizce'yi 3. sınıfta öğrenmeye başlıyorlar. | TED | إذا كنت تلميذ في الصين تبدأ بدراسة الانجليزية في الصف الثالث، بموجب القانون. |
| kanunen sizi burada ne kadar tutabilirim biliyor musunuz? | Open Subtitles | لأن لا تعلمون ، بموجب القانون ، متى أستطيع أن تبقي لكم هنا؟ |
| Sigorta kapsamlarına bakmaksızın, hastaneler acil durumdaki hastaları kanunen tedavi etmek zorundadır. | Open Subtitles | هذه المستشفى عليها بموجب القانون أن تقوم بعلاج المرضى في حالات الطوارئ بغض النظر عن التغطية التأمينية |
| Yasal olarak senin gizliliğini korumak zorundayız, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أننا ملزمة بموجب القانون لحماية خصوصيتك، أليس كذلك؟ |
| Vatandaşların sahip olduğu temel haklardan ve bu şekilde kanun önünde hepimizin eşit olduğundan bahsediliyordu. | Open Subtitles | لقد كان جميع الفصل عن الحقوق الأساسية تلك التي لدينا كمواطنين حيث نكون جميعنا متساوين في الحماية بموجب القانون |
| Uluslararası hukukta, yardım çalışanlarına yapılan saldırılar savaş suçudur. | TED | الهجمات التي يتعرض لها عمال الإغاثة هي جرائم حرب بموجب القانون الدولي. |
| fakat Rusya'daki yeni kanuna göre, sana ait olduğunu kanıtlaman gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن بموجب القانون الروسي الجديد فأنا بحاجة الى وثيقة لإثبات الملكية |
| "Dokuz meclisin kararına uygun olarak, atalarımızın koyduğu yasalarında emri ile, | Open Subtitles | "بموجب القانون الذي سنّة السالفون وبحكم المعاشر التسعة" |
| kanunen ona bir çevirmen sağlamak zorundasınız. Sahte kimlikle bira almaya çalışırken aklından ne geçiyordu. | Open Subtitles | بموجب القانون يجب عليك أن تاتي لها بمفسر |
| Neden böyle söylüyorsun? Bu defterler, dava öznesidir, kanunen değiştirilemez. | Open Subtitles | هذه الصفحات تتحدث عن موضوع استدعاء للمحكمة و بموجب القانون يجب ان تبقى هذه سالمة |
| - kanunen... Aile servisini aramalıydım. | Open Subtitles | بموجب القانون يتحتمُّ عليّ الاتصال بالخدمة الاجتماعيّة |
| kanunen karısının yatak odasına girmek bir adamın hakkı. | Open Subtitles | بموجب القانون, إنه حق للرجل أن يدخل غرفة نوم زوجته. |
| kanunen yasak. Sırrınız benimle güvende. | Open Subtitles | محظور عليّ الكلام بموجب القانون لذا سرك في مأمن معي |
| Yapılan bazı suçlamalar nedeniyle kanunen bu sandığı derinlemesine incelemek durumundayım. | Open Subtitles | تتطلب مني بموجب القانون .أن أجري بحثاً شاملاً عن صندوق الشاي هذا |
| Dur ve yüzüme bak. kanunen Thane'inin kızıyım! | Open Subtitles | قف وواجهني أنا إبنة حاكمتك بموجب القانون |
| Ben de bundan bahsediyorum. Para çekmenizden dolayı, kanunen sorgulamam gereken, ek inceleme için seçildiniz. | Open Subtitles | هذا ما أقوله، لكن بسبب سحبك والذي أنا مسؤول بموجب القانون لأستجوبه |
| Hüküm infaz edilecek ve Yasal olarak asılacak. | Open Subtitles | سأنفذ الآن حكم الإعدام وسأشنقة بموجب القانون |
| Yasal olarak hayır, ama çok ciddi bir kaza geçirdin. Bu yüzden vermen gereken... | Open Subtitles | ليس بموجب القانون ، لكنك تعرضت لحادث خطير |
| Yasal olarak sorarsam söylemek zorundasın. | Open Subtitles | لأن بموجب القانون عليك أن تجاوبني إذا سألتك |
| El konulan topraklarını geri almak, kanun önünde eşitlik... aklına ne gelirse. | Open Subtitles | لإسترجاع الأراضي المصادرة، الحماية المتساوية بموجب القانون سمي ما شئتي |
| "Bu vilayette insanların satışı kanun nezdinde yasaklanmıştır." | Open Subtitles | في هذه المقاطعة، نعلن أن الاتجار بالبشر... ممنوع بشكلٍ قاطع بموجب القانون. |
| Fakat bu yönergelerin hiçbiri uluslararası hukukta bağlayıcı değildir ve anlayışın, ulusal mekanizmalar yoluyla uygulanacak olmasıdır. | TED | لكن هذه القواعد ليست ملزمة بموجب القانون الدولي، وإذا علمنا أنه سيتوجب تفعيلها بآليات وطنية خاصة بكل دولة. |
| kanuna göre o senin efendin. - Bundan daha doğru bir şey yok. | Open Subtitles | إنه سيدك بموجب القانون لا شيء قد يكون على حق أكثر. |
| "Dokuz meclisin kararına uygun olarak, atalarımızın koyduğu yasalarında emri ile, | Open Subtitles | "بموجب القانون الذي سنّة السالفون وبحكم المعاشر التسعة" |