| Ve bu tapınağı da daha önce Ra'dan kalanların üzerine inşa etmiş. | Open Subtitles | و بنى هذا المعبد فوق ما قد يكون بناه رع من قبل |
| Ve bu bağlamda, bağlantı kurmak istersek Babbage inşa ettiği bu şey gerçekten bir bilgisayardı. | TED | وهكذا فجأة، تصل إلى هذا الرابط حين تقول ما بناه باباج قد كان فعلا حاسوبا. |
| Babam on yıldır hasta ama üç yıl önce hastalığı ciddileşti ve onu evinden çıkarmak zorunda kaldık -- içinde büyüdüğüm ev, kendi elleriyle yaptığı ev. | TED | كان أبي مريضًا لمدة عشر سنوات، ولكن قبل ثلاث سنوات اشتد عليه المرض، وكان علينا نقله من منزله، المنزل الذي ترعرعت فيه، المنزل الذي بناه بيديه. |
| Ve büyük dedesinin yaptığı evde yaşardı. | TED | وقد عاش في هذا البيت .. وهو الذي بناه جده الأكبر سابقاً |
| Büyükbabam, 1947'de yapmış orayı. - İnanılmaz bir şey. | Open Subtitles | سيعجبك الكوخ، بناه جدي في 1947 |
| Bir yard ötede, aynı tür tarafından yapılmış başka bir tane daha var. | Open Subtitles | على بعد مائة ياردة، هناك آخر بناه ذكر آخر من نفس النوع |
| Koreli bir sanatçı tarafından yapılmıştır, çünkü o zamanlar Japonya henüz tapınak inşa etmiyordu. | TED | لقد بناه حرفي كوري، لأنه وفي ذلك الوقت، لم تكن اليابان تقوم ببناء المعابد. |
| Bundan daha büyük, ama kimse kimin inşa ettiğini bilmiyor | Open Subtitles | كنت ذات مره بأعلى أنجكور هذا أكبر من ذاك، و لا يعرف أحد من بناه |
| Xavier'in inşa ettiği ev hakkında son bir sohbet yapmak istiyorum. | Open Subtitles | اود ان احصل علي اعتراف اخير منك عن البيت الذي بناه زافير |
| Karısının kaçmasına engel olmak isteyen bir lord... ..tarafından inşa edilmiş. | Open Subtitles | لقد بناه على شكل منزلا كبيرا ليهرب اليه هو وزوجته |
| Senin için inşa ettiği malikânede onun parasıyla yaşamak için mi? | Open Subtitles | أعيش على أمواله فى هذا المنزل الذى بناه لك ؟ |
| Zor bir sorunla karşılaştığında patikadan bir sapma yaptı, evinin arkasında yaptığı kum yolu. | TED | عندما كان يواجه مشكلةً صعبة، كان يمشي في مسارٍ دائري، المسار الذي بناه خلف منزله. |
| Piramitlerden beri bir insanın kendisi için yaptığı en pahalı anıttır. | Open Subtitles | منذ زمن الاهرامات زنادو التذكار الاغلى الذي بناه الرجل لنفسه |
| -Orada amcanı ve yaptığı her şeyi düzersin. - Leo. | Open Subtitles | لأنك بدوني يا فتى هذه الجريمة ستضعك في وضع خطير أنت وعمك وتهدم كل ما بناه عمك |
| İngilizleri dışarıda tutmak için Hollandalı göçmenlerin yaptığı gerçek duvara giden bir yolu izler. | Open Subtitles | بناه الهولنديون الأصليون لمنع البريطانيين من الدخول. |
| Bu evi o mu yapmış? | Open Subtitles | أليس هذا هو المنزل الذي بناه ؟ |
| Nöbetçi, Marul'un ataları tarafından yüzlerce yıl önce yapılmış. | Open Subtitles | لقد بُني الحارس منذ قرون بناه أسلاف مارول |
| Gerçek amacı her ne ise onu yapan her kim ise artık yok. | Open Subtitles | أياً كان غرضه الأصلي أياً كان من بناه فقد ولوا منذ فترة طويلة |
| Jimi Hendrix'in 1970'te kurduğu Electric Lady Stüdyosu'na mı? | Open Subtitles | ستدوديو اليكتريك ليدي بناه جيمي هندركس عام 1970 |
| İmparator Konstantin su deposu olarak yaptırmış... 1600 yıl önce. | Open Subtitles | لقد بناه الإمبراطور كونستانتين كـ مستودع منذ ألف وستمائة عام |
| Panah, Tahereh ile beraber büyükannesine hediye almaya gitti. | Open Subtitles | بناه ذهب مع طاهرة لإعطاء جدته هدية العام الجديد |
| Hükümetim de burası hakkında dedikodular duymuştu. Çinliler tarafından yapılan bir ada hapishanesi. | Open Subtitles | سمعت حكومتي إشاعات عن هذا المكان، سجن على جزيرة بناه الصينيون. |
| Hatta hapishane açılışını bile böyle yapmıştı sonra ise ironik bir şekilde oraya mahkum oldu. | Open Subtitles | فعل هذا أيضاً للسجن الذي بناه و بشكل ساخر, دخله لاحقاً |