| Yanmış Fındık kokusu mu geliyor? Benden mi geliyor yoksa? | Open Subtitles | هل هُناك رائحة بندق محروق أو ما شابة، يا رفاق؟ |
| On dakikalığına Fındık almaya dışarı çıkıyorum, siz bu arada onun yaşama isteğini alıyorsunuz. | Open Subtitles | غادرت لعشرة دقائق لأحضر بندق مكاديميا ويبدو أنكما سحقتما رغبتها بالحياة |
| Muzlu fındıklı kurabiye fena olmazdı. | Open Subtitles | طبق كعك بندق بالموز بالتأكيد سيفي بالغرض. |
| Ama Sam için fıstık ezmeli ve reçelli sandviç yapma. | Open Subtitles | ولكن لا تصنع للصبي مرة اخري زبدة بندق وساندوتش الجيلي. |
| Bu herif deli. | Open Subtitles | بندق هذا الرجل. |
| Tek başıma yaşıyorum ve midem bir ceviz büyüklüğünde. | Open Subtitles | أعيش لوحدي ولديّ معدة بحجم حبة بندق |
| Çocukken at kestanesi mevsiminde her gün Pemberley'den Lambton'a kaçar dururdum. | Open Subtitles | اتذكر بانني كنت اركض الى لامبتون تقريبا كل يوم عندما كنت طفلا في موسم بندق صدر الحصان. |
| Evet, beyaz çikolata Macadamia Fındık ... favorin. | Open Subtitles | أجل ، شوكولاته بيضاء مع بندق المكاديما , المفضلة لديك |
| Sonuçta başkasıyla evleniyor neden gidip kahvesi için Fındık kreması falan alıyorsun ki? | Open Subtitles | لو كان سيتزوجها لماذا أنتِ مسرورة وقد ابتعتِ قشطة بندق لقهوته؟ |
| - Bazıları huş ama çoğunluk Fındık ağacı. | Open Subtitles | هنالك بعض خشب البتولا لكنه خشب بندق في معظمه |
| Adı Sumatra gibi bir yerden fındıklı kahve. Tadı çok güzel. | Open Subtitles | إنها مزيج من بندق سومطرة وشيء آخر وفعلاً لذيذ جدًا |
| Senin için de sağlıklı, sıkıcı, kalorisiz fındıklı çikolata aldım. | Open Subtitles | ومن اجلكِ قطعُ بندق غير دهنية صحية تماماً |
| Ya başka birinin sepetinde de... fındıklı şekerleme varsa? | Open Subtitles | اسمعي , ماذا لو ان شخصا آخر لديه بندق في سلته ؟ |
| Mee krob ve Tavuk sate Siam Palace'tan ekstra fıstık sosu ile birlikte. | Open Subtitles | مي كروب" و طبق الدجاج مع صلصة بندق إضافية" "من مطعم "سيام بالاس |
| İçinde fıstık var. Eskiden babam sürekli alırdı ve... | Open Subtitles | هناك بندق فيهم ، كان أبي يأكلهم طوال الوقت |
| Siz nesiniz deli mi? | Open Subtitles | ماذا .. هل أنت بندق ؟ |
| Bunun içinde ceviz yok değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس فيه بندق في ذلك، أليس كذلك؟ |
| West Bank cadı kestanesi, Mısır buzağı kafatası, belki nesli tükenmiş olan semender kuyruğu... | Open Subtitles | عشبة "بندق الساحرة" من الضفة الغربية، جمجمة ثور مصري وذيل سمندل مائي والذي ربما تكون فصيلته قد انقرضت الآن |
| Gufi de köpek. | Open Subtitles | بندق كلب. |
| Onlara içki ve soslu mısır ver yeter. Bütün gece şenlik yaparlar. | Open Subtitles | إحصلْ عليهم سَكروا، وَضعَ خارجاً البعضَ بندق ذرةِ وهم يُمْكِنُ أَنْ يَذْهبوا طوال اللّيل. |
| Hayır. Barda çerez yenmez. | Open Subtitles | لا، أنت لست بحاجة إلى بندق في الحانة. |
| Betel cevizi sana kötü geliyor dememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل أنّ بندق التنبول كان سيء لكَ؟ |
| Açıkçası biraz Kafayı yediğini sanmıştım. | Open Subtitles | بصراحة، إعتقدتُ أنت كُنْتَ تَذْهبُ a قليلاً بندق. |
| Kış gelince Kabil tüm fındıklara sahipti, Habil'in ise hiç fındığı yoktu. | Open Subtitles | وبحلول الشتاء، حصد هابيل كل البندق فيما لم يحصل قابيل على أي بندق. |
| "Onu telefondan çekmezsen seni delirteceğiz. " | Open Subtitles | "نحن سنجعلك بندق اذا لم تجعله يخرج من الهاتف اللعين |