| Dünyaya bakış açılarını seviyorum, çünkü dünyayı hayatlarında ilk kez görüyorlar. | TED | احب الطريقة التي يرون بها العالم لانهم يرون العالم أول مرة |
| Bir gün gelecek ellerini etraflarındaki dünyayı değiştirmek için kullanacaklar. | Open Subtitles | وتصنع الأدوات في يوم ما لتغير بها العالم من حولها |
| Ama sanat dünyayı görme şeklimizi değiştirebilir. | TED | لكن باستطاعة الفن تغيير الطريقة التي نرى بها العالم. |
| Tüm dünyanın duymaya ihtiyacı var, ve kitabımı bitirince de duyacaklar. | Open Subtitles | يجب أن يسمع بها العالم و سوف يسمعون ، في كتابي |
| O şekilde birden uyanmak, dünyanın ve her şeyin alt üst olması. | Open Subtitles | الأستيقاظ بالطريقة التي قمتِ بها العالم ذهب إلى الحضيض مع كل شيء |
| Uyuşturucu bağımlılığı gelir ve sizin dünyayı değerlendirme şeklinizi değiştirir. sembollere, bakış açınız ile ilişkilendirerek anlamlar yüklersiniz ve onlar sizin bunu herşeyin üzerinde yapmanızı sağlarlar. | TED | العقار المؤدي للإدمان سيدخل، وسيغيّر الطريقة التي تقيّم بها العالم. ويغيّر الطريقة التي تقيّم بها الرموز المرتبطة بعقارك المفضل، ويجعلك تقدّرها أكثر من أي شيء آخر. |
| Farkına vardıkları, sorularının cevaplarının her yerde olduğuydu; sadece dünyayı gördükleri lensleri değiştirmeleri gerekiyordu. | TED | الذي أدركوه هو أن الإجابات عن أسئلتهم توجد في كل مكان؛ كانوا بحاجة إلى تغيير العدسات التي رأوا بها العالم. |
| Ancak dünyayı inşa etme şeklimiz günümüzde bu. | TED | ومع ذلك، هذه هي الطريقة التي نبني بها العالم بأكمله. |
| İnsanların söylediği gibi başka bir dünyayı ilginç kılan, onlardaki paranormal şeylerle uğraşma isteği. | TED | الجاذبية الذي يتمتع بها العالم الآخر حسب ما يقولونه، تعد جزءًا من رغبتهم في تفسير هذه الأمور الخارقة. |
| Öyküler, dünyayı anlama ve kendi yerimizi bulmanın bir yoludur. | TED | هم الطريقة التي نفهم بها العالم ومكاننا فيه. |
| Ne zaman dünyayı kurtarsanız hemen kendini tehlikeye atmayı beceriyor. | Open Subtitles | لا يهم كم مرة تنقذ بها العالم فانت سوف تعود مرة اخرى لمرحلة الخطر |
| dünyayı kaç kez kurtarırsanız kurtarın her zaman yeniden tehlikeye girer. | Open Subtitles | لا يهم كم مرة تنقذ بها العالم فانت سوف تعود مرة اخرى لمرحلة الخطر |
| Yani dünyayı algılama biçiminizi yaşadığınız ortam belirler. | Open Subtitles | وبالتالي فإن الطريقة التي تدركون بها العالم يتم تحديدها من خلال البيئة الخاصة بك، |
| Harita üzerine çizgi çizmek gibi basit bir eylemin dünyayı görüş ve deneyimleyişimizi değiştirebilmesi, | TED | أليس من الرائع أن عملًا بسيطًا مثل رسم خطٍ ما على الخريطة من الممكن أن يغير الطريقة التي نرى بها العالم وما نمر به فيه؟ |
| Çevremizdeki dünyayı gözlemlememizi sağlayan her ne ise... | Open Subtitles | مهما كانت الطريقة التي نراقب بها العالم من حولنا... |
| Ölüm Defteri'ni dünyayı değiştirmek için kullanacağım! | Open Subtitles | سأستخدم هذه المذكرة لأغير بها العالم |
| Biliyorsun, bu senin dış dünyayı son kez görüşün olabilir belki İffet Kemeri Adası'na geri dönmeden önce bir şeyler görsen iyi olur. | Open Subtitles | بما أن هذه قد تكون المرة الأخيرة ...التي ترين بها العالم الخارجي ربما يجب ان تري بعض المشاهد... قبل أن تعودي للجزيرة الخفية |
| Belki kulağa aptalca geliyor ama dünyanın işleyiş düzenini değiştirebilir diye düşünüyordum ve bu değişiklikleri küçük çapta ben yapabilirdim. | TED | قد تبدو سخيفة, لكنني فكرت, الطريقة التي يعمل بها العالم يمكن ان تتغير, و يمكن ان تتغير بواسطتي بهذه الطرق الصغيرة. |
| Her birimiz dünyanın işleyişinin değişimine katkıda bulunmalıyız. | TED | ينبغي علينا جميعاً المشاركة في تغيير الطريقة التي يعمل بها العالم سوياً. |
| Çünkü dünyada işler bu şekilde işliyor. | Open Subtitles | لأن هذه هى الطريقة التى يسير بها العالم فعلا |