| O kadar zeki olsaydınız, kendi kitaplarınızı yazabilirdiniz. | Open Subtitles | لو كنت بهذا الذكاء كان عليك تأليف كتبك الشخصية |
| Arabımızı, Pedro'nun kamyonunu ve kuleyi mahvettiler. Nasıl bu kadar zeki olabilirler? | Open Subtitles | لقد حطموا سيارتنا شاحنة بيدرو, برج الراديو كيف يمكنهم ان يكونوا بهذا الذكاء |
| Bu kadar zeki biriyle uğraşmaya alışık değilim. | Open Subtitles | لست معتاد على التعامل مع شخص بهذا الذكاء |
| Belki o kadar akıllı değiller de, biz çok aptalız. | Open Subtitles | ربما انهم ليسوا بهذا الذكاء, ولكننا نحن الأغبياء جدا |
| Şimdiye kadar hiç kimse, aynı anda on bankayı soyabilecek kadar akıllı olamamıştı. | Open Subtitles | لم يتواجد أحد بهذا الذكاء من قبل قطّ ليستولي على عشرة مصارف بنفس الوقت |
| Ulan liberaller o kadar zekiyse, ...ne bok yemeye her seferinde kaybediyorlar? | Open Subtitles | اذا كان الليبراليون بهذا الذكاء, كيف لهم أن يخسرو بشكل متواصل؟ |
| "Heather kadar güzel değilim. Onun kadar zeki değilim. | Open Subtitles | أعرف ما تفكرين به , لست جميلة كهيذر لست بهذا الذكاء |
| "Heather kadar güzel değilim. Onun kadar zeki değilim. | Open Subtitles | أعرف ما تفكرين به , لست جميلة كهيذر لست بهذا الذكاء |
| Bir güreşçinin doktor olacak kadar zeki olmasına şaşırdı. | Open Subtitles | انها تتعجب كيف أن مصارع أصبح بهذا الذكاء كي يصبح طبيباً |
| Yapmamıştır, Roxy. O kadar zeki biri değil. | Open Subtitles | انه لم يفعل يا روكسي انه ليس بهذا الذكاء |
| Yapma, doktor Motorcu o kadar zeki değildi. Onu sen yönlendirdin. | Open Subtitles | الدراجون ليسوا بهذا الذكاء كان مراقباَ من قبلك |
| Bu kadar zeki biri otel oda anahtarını nasıl dikkatsizce düşürür ki? | Open Subtitles | لما يسقط شخص بهذا الذكاء مفتاح غرفته بإهمال؟ |
| Çünkü sen o kadar zeki ya da ahlaklı değilsin. | Open Subtitles | إذ دعيني أقول لكِ، لستِ بهذا الذكاء أو الأخلاق |
| Bir dolandırıcı olabilir ama o kadar akıllı değil. | Open Subtitles | من الممكن ان يكون غشاش ولكن ليس بهذا الذكاء |
| Sanırım sandığın kadar akıllı değilsin Stewans. | Open Subtitles | أعتقد بأنّك لست بهذا الذكاء كما إعتقدت، ستيفينس |
| Bu kadar akıllı olduğuna göre 10 yaşına gelmiş olmalısın | Open Subtitles | لا بد انك عمرك على اهذالاقل عشرة سنوات لتصبح بهذا الذكاء |
| Biliyorum benim o kadar akıllı olduğumu düşünmüyorsun ama bildiğim bir şey var ki; | Open Subtitles | حسناً .أعلم بانكِ تعتقدين بانني لستُ بهذا الذكاء كله |
| Ron bu hiç iyi değil. Bir süpürgenin bu kadar akıllı olması için bir neden yok. | Open Subtitles | رون هذا ليس جيداً , ليس هناك سبب لتكون مكنسة بهذا الذكاء |
| Bunlar şehirli insanlar. Herhangi biri bunu soracak kadar akıllı mı? | Open Subtitles | آه ، هؤلاء الناس بلديين هل يوجد فيهم أحد بهذا الذكاء ليسأل مثل هذا السؤال ؟ |
| Sahiden, Singh o kadar zekiyse nasıl olacaktı da Kensi'nin falcılık numarasına kanacaktı? | Open Subtitles | بحق لو كان " سينق " بهذا الذكاء س فكيف سيقع في خدعة " كينزي " لعمل جلب الحظ ؟ |
| O kadar da zeki değilsin, Santos. Kim içindeydi? | Open Subtitles | " أنت لست بهذا الذكاء يا " سانتوس من كان معكم ؟ |
| Eğer bu kadar zekilerse oyunumuzu değiştirmemiz gerek. | Open Subtitles | ،إذا كانوا بهذا الذكاء .فعلينا أن نرفع من مستوى لعبنا |
| O kadar akıllıysan, hangi ülkede olduğumuzu nasıl bilmiyorsun? | Open Subtitles | إن كنت بهذا الذكاء لم لا تعرف في أي بلد أنت؟ |
| O kadar zekiyseniz bana ne ihtiyacınız var? | Open Subtitles | إن كنت بهذا الذكاء فما حاجتك إليّ؟ |