| Bana Bu otelde bir rezervasyonum olduğunu söyleyen bir kartpostal aldım. | Open Subtitles | وصلتني هذه البطاقة البريدية والتي مفادها أن لدي حجز بهذا الفندق |
| Bu otelde rezervasyonum olduğunu söyleyen bir posta kartı var. | Open Subtitles | وصلتني هذه البطاقة البريدية والتي مفادها أن لدي حجز بهذا الفندق |
| Daha önce Bu otelde çalışıyormuş ve bu tepeler sayesinde zengin olmuş. | Open Subtitles | متعهدة سابقة بهذا الفندق وضربت الكثير من الثروة بهذا الحذاء العالي |
| - Daha önce bu otele geldin mi? | Open Subtitles | هل نزلت بهذا الفندق من قبل ؟ لا |
| 60 yıl önce bu oteldeki herkes ortadan kayboldu. | Open Subtitles | منذ 60 سنة كل من كان بهذا الفندق إختفى حتى آخر شخص |
| Eğer Bu otel odasında ölürsem, malın geri kalanını yanı başıma gömme kararını vermiş gibi olacaksınız. | Open Subtitles | إذا حصل لي شيء بهذا الفندق سيكون وكأنك قررت دفني في الصحراء بجانب البضاعة |
| Bu otelin içinde kötü birşeyler olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هناك شىء سىء بهذا الفندق |
| Bu otelde garip bir şey var. | Open Subtitles | مهلاً ، أشعر بشيء غريب فعلاً بهذا الفندق |
| Bu otelde dün gece neler yaşandığını tam olarak bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف بالضبط ما حدث الليلة الماضية بهذا الفندق |
| Bunun doğruluğunu kanıtlayamayız, ancak Bu otelde insanlara her ne bulaştıysa çok ciddi ve muhtemelen ölümcül olduğu duyumları aldık. | Open Subtitles | لا يمكننا تأكيد هذا, لكننا سمعنا أنه مهما يكن ما يصيب الناس بهذا الفندق... فهو خطير جداً وغالباً مميت |
| Birden Bu otelde olmadığımı hatırladım. | Open Subtitles | أدركت للتو أنى لست بهذا الفندق |
| Bu otelde garip bir şey var. | Open Subtitles | أشعر بشيء غريبة بهذا الفندق |
| Sanki Bu otelde, lanet olası bir fedai toplantısı var. | Open Subtitles | -إنه كمؤتمر أمن لعين بهذا الفندق |
| Bu otelde mi kalıyorsun? | Open Subtitles | هل تنزل بهذا الفندق ؟ |
| Daha önce bu otele geldin mi? | Open Subtitles | هل نزلت بهذا الفندق من قبل ؟ |
| İki, neden bu oteldeki telefonlarda telesekreter yok ve ben de resepsiyon görevlisine mesaj bırakmak zorunda kalıyorum? | Open Subtitles | ثانيا ، لماذا لا يوجد بهذا الفندق رسالات صوتية؟ حتى لا نضطر لترك رسالة مع موظفة الاستقبال؟ |
| bu oteldeki tek rock yıldızı sen değilsin. | Open Subtitles | إنك لست نجم اغاني "الروك" بهذا الفندق. |
| Bu otel işini yapmıyorum. | Open Subtitles | لن أقوم بهذا الفندق |
| Bu otelin, CCTV'sindeki herksin... görüntüsünü istiyorum... 6. ve CIA'a soruşturduk Mahmood hakkın hiçbirşey yok. | Open Subtitles | أريد التحقق مِن كل شخص ظهر على شاشات المراقبة بهذا الفندق. لقد بحثنا الأمر مع 6 أجهزة إستخبارية لا أحد يعلم شيء عن (محمود). |