Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların Bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile. | Open Subtitles | في هذا المشروع , لابد أن يكون هناك شيء سيجعلهم يريدون القيام بهذا الفيلم حتى لو كان في جدول |
Şey ben, hakkındakileri okudum ve uzun zamandır Bu filmi yapmak istiyordum. | Open Subtitles | لقد قرأت عنه، لقد أردت أن أقوم بهذا الفيلم منذ وقت طويل |
Bak, önemli olan, bu kitaba inanıyorum, ...ve Bu filmi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | الهدف هو اننى اؤمن بالكتاب واريد ان اقوم بهذا الفيلم |
Hiç birimiz Bu filmle anılmak istemiyor tamam mı? | Open Subtitles | ومما نعرف عنه لا أحد منا مرتبط بهذا الفيلم |
bu filmde kasten gerçek bir pandeminin neye benzediğini gösterdik ama oldukça korkunç bir virüs seçtik. | TED | لكننا قمنا بهذا الفيلم عن عمد لنوضح كيف تبدو الجائحة، لكننا اخترنا فيروساً مريعاً جداً. |
Bu filmi izlemek istediğini bilmezdim. | Open Subtitles | لم اعلم انكما تريدان مشاهدة هذا الفيلم لقد كنت مهتما بهذا الفيلم من اسابيع مضت |
15 senedir Bu filmi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أسعى للقيام بهذا الفيلم منذ 15 سنة |
Bu filmi Batı piyasasında pazarlamayı düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نستهدف بهذا الفيلم الأسواق الغربية |
Senaryo harika. Bu filmi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | السيناريو رائع، أريد القيام بهذا الفيلم |
Ha, Bu filmi duymuştum. Sürpriz bir son vardı, değil mi? | Open Subtitles | سمعت بهذا الفيلم هناك حبكة، أليس كذلك؟ |
Ama Bu filmi çok görmek istiyordum. | Open Subtitles | لكني مهتمة حقا بهذا الفيلم |
Bu filmi yapmayacağım. | Open Subtitles | بلى لن اقوم بهذا الفيلم |
Bu filmi siktir et, E. | Open Subtitles | لا أبالي بهذا الفيلم |
Bu filmi yapmalıyım. | Open Subtitles | عليّ القيام بهذا الفيلم |
Senaryoyu sevdim, Billy ile Bu filmi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أعجبني السيناريو أريد القيام بهذا الفيلم مع (بيلي) |
- Bu filmi yapacağız. | Open Subtitles | أجل سنقوم بهذا الفيلم |
Bu filmi yapmak istiyoruz Vincent. | Open Subtitles | نريد القيام بهذا الفيلم |
Vinnie Bu filmi yapmayı çok istedi ve durdurulamazdı... | Open Subtitles | ،أراد (فيني) القيام بهذا الفيلم واستحال ردعه |
Bu filmle ülkeyi adam edeceğiz! Sokaklara döküleceğiz. | Open Subtitles | سنغزو البلاد بهذا الفيلم سنصب إلى الشوارع |
Bu filmle onu öldürmediğimi kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | و يُمكنُني إثبات ذلك بهذا الفيلم |
Sana, eğer bu filmde birlikte oynayacaksak benimle dalga geçemeyeceğini söyledim. Seninle dalga geçmiyorum. | Open Subtitles | أخبرتك، إن تركتك تظهر بهذا الفيلم فلا يمكنك السخرية منّي |
Kathy'nin kendi kariyeri var. O bu işi yalnızca bu film için yaptı. | Open Subtitles | يوجد لكاثي مهنتها الخاصة بها ستغني عنك فقط بهذا الفيلم . |