| Ben şimdiye kadar yaptığım en tehlikeli şeyi biliyorum çünkü NASA hesapladı. | TED | أنا أعرف ما أخطر شيء قُمتُ به لأن ناسا تقوم بعمل الحسابات. |
| Bana söyleyecek bir şeyin yok, çünkü bu gerçek değil. | Open Subtitles | لا يوجد لديكِ شيء تخبريني به لأن ذلك ليس حقيقيًا |
| Her hanedan temsil edilsin. çünkü zafer onların da zaferidir. | Open Subtitles | يجب تمثيل كل أسرةٍ نبيلة به لأن انتصاراتنا هي انتصاراتهم |
| Babam bir keresinde bir adamı ölesiye dövmüş çünkü o adam ona kötü bir laf etmiş, biliyor musunuz? | Open Subtitles | بضرب شخص حتى كاد أن يفتك به لأن ذلك الرجل نعته بنعت ما، كما تعلم؟ |
| Neler hissettiğini biliyorum çünkü ben de hissediyorum. | Open Subtitles | أعرف ما تشعُرين به لأن لإني أيضاً أشعر به. |
| Ama benim düşüncem önemsiz senin düşüncen de, çünkü olan bu. | Open Subtitles | لكنّ لا يهمّ ما أؤمن به و لا يهمّ ما تؤمنين به لأن هذا الذي يحدث |
| Sadece ne hissettiğimi anlatmak istiyorum, çünkü tek gördüğüm onu ne kadar sevdiğindi. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أخبرك بما أشعر به لأن كل ما رأيته يدل على مقدار حبه الكبير لك ِ |
| Söylemesi kolay ama yapılamaz çünkü geçmiş daha dün gibi gözlerimin önünde. | Open Subtitles | من السهل قول هذا، لكن لا يمكن القيام به لأن الماضى مازال حي بداخلنا |
| Söylemesi kolay ama yapılamaz çünkü geçmiş daha dün gibi gözlerimin önünde. | Open Subtitles | من السهل قول هذا، لكن من الصعب القيام به لأن الماضى مازال حي بداخلنا |
| Bildiğimi biliyorum, ama oturup hiç düşünmemiştim çünkü CERN'de bu mevki açıldığında müdür, Reynolds isminden bahsetmişti. | Open Subtitles | اعرفه أعرفه لاكنني لم أفكر به لأن العرض عندما وصل من سيرن المسأول ذكر أسم رينولدز |
| Sonra tetikçiyi indirirsin çünkü çocuklar şurada olur ve tetikçi de şurada. | Open Subtitles | ومن ثم نقتل المُشتبه به لأن الأطفال قُصار القامة بينما المُشتبه به سيكون واضحاً لنا. |
| Ama yaptırabilmeli; çünkü kadınların göğüsleri sarkar. | Open Subtitles | ويجب عليها القيام به لأن ثديين المرأة يسقطوا |
| İstediğim şeyi alıp, suçu onların üzerine yıkabilirdim, çünkü polis söylediğim her kelimeyi dinliyordu. | Open Subtitles | ويمكنني أخذ كل ما أريد وأتهمهم به لأن الشرطة كانت تصدق كلّ ما أقول |
| C beden yaptırdım ve biraz ironik çünkü çalıştığım sektörde ötekiler çok ufaktı. | Open Subtitles | إنني مصابة بالسرطان وهو أمر مثير للسخرية بعض الشيء بالنسبة للعمل الذي أقوم به لأن الآخر صغير جداً |
| Hiçbir zaman yapabileceğin bir şey olmuyor çünkü artık işin hayatımıza dönüştü. | Open Subtitles | لا شيء أبدا هناك لتقومي به لأن عملك الآن أصبح حياتنا |
| Ben ne istersem yapacağım ve sen de ben ne dersem yapacaksın çünkü ilişkiler bu şekilde yürür. | Open Subtitles | سأفعل أياً يكن ما أريده و ستفعل أياً يكن ما أمرك به لأن هذه العلاقة تعمل بهذه الطريقة |
| Evet, işi şansa bırakmak istemiyoruz. çünkü riskler çok büyük. | Open Subtitles | صحيح، كما ترين، إنه أمر لا نريد أن نحاول به لأن هناك مخاطرة كبيرة. |
| Evet, işi şansa bırakmak istemiyoruz. çünkü riskler çok büyük. | Open Subtitles | صحيح، كما ترين، إنه أمر لا نريد أن نحاول به لأن هناك مخاطرة كبيرة. |
| Gerçekleşmeyecek, çünkü Tanrı olmasına izin vermeyecek. | Open Subtitles | لأنه لم يؤخذ به لأن الله لم يقصد أن يؤخذ به |
| İki yıl boyunca canın ne isterse yaptın çünkü sen böyle yaparsın ve yine de karın için doğru şeyi yapamıyorsun. | Open Subtitles | عامين كنت تفعل كل ما ترغب به لأن تلك هي ماهيتك ومازلتُ غير قادر على فعل الصواب من أجل زوجتك لقد تماديتِ كثيرًا |