| Böylece, eğer bir müfettiş gelirse, bizim görevimizi yaptığımızı görsün diye. | Open Subtitles | فقط بعد الأذى، بحيث إذا قدم المفتّش سيرى أننا قمنا بواجبنا |
| görevimizi yaptık ve İngiltere ordusuna gönüllü olup Nazilerle savaştık. | Open Subtitles | لقد قمنا بواجبنا لقد قاتلنا النازية من ضمن الجيش البريطاني |
| görevimizi yaptık, Centurion. Şakaya gerek yok. | Open Subtitles | قمنا بواجبنا ايها القائد لاداعي للسخرية بهذا |
| İşimizi yapabilmek için... herşeye katlanmamız gerektiği gerçeğini... kendi kendimize telkin ediyoruz. | Open Subtitles | و لكننا كنا نقول لأنفسنا هذا لا يهم طالما اننا نقوم بواجبنا , فهذا يستحق عناء الامر |
| Hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız ama bugün değil, belki de. | Open Subtitles | علينا جميعا ان نقوم بواجبنا لكن ربما ليس اليوم |
| Ev ödevimizi yapmak için zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | بعد غد، أنت و أنا نحتاج لوقت لنقوم بواجبنا. |
| Pekala çocuklar, Sam Amca'ya karşı görevimizi yerine getirdik. | Open Subtitles | حسنا أيها الفتية ، قمنا بواجبنا نحو الأُمة الأمريكية |
| Yani hepimiz kostüm içinde görünüp, görevimizi yapacağız. Bununla ilgili tartışma istemiyorum. İneğin arka tarafı olacağım. | Open Subtitles | لذا يجب أن نظهر في لباسنا ونقوم بواجبنا لا أريد أيّ جدال في هذا |
| Ekibimle burada görevimizi yapmak için bulunuyoruz. - Tıpkı senin gibi. - Hayır, hayır, benim gibi değil. | Open Subtitles | حسناً، أنا وفرقتي نقوم بواجبنا كما تعمل أنت |
| görevimizi yerine getirdik. Annem de Isobel de evlerine gittiler. | Open Subtitles | لقد قمنا بواجبنا.ذهبت أمي إلى منزلها، وكذلك إيزابيل |
| Nielsen görevimizi yerine getirme zamanı. | Open Subtitles | حان وقت القيام بواجبنا كعائلة في شركو نيلسون |
| Küçük ya da büyük, görevimizi yapmalıyız. | Open Subtitles | عظيما أو حقيرا يجب علينا أن نقوم بواجبنا. |
| Biz, seni hazırlama görevimizi yerine getiremedik. | Open Subtitles | نحن فشلنا في القيام بواجبنا في إعدادك للحكم |
| Biz görevimizi yaptık. | Open Subtitles | لقد قمنا بواجبنا نستطيع الذهاب الأن |
| Ama düşünsene, görevimizi yaptık. | Open Subtitles | لكن فكر فقط بأننا قمنا بواجبنا |
| İşte sebebimiz bu. İşimizi yapıyoruz. Archer ve ben, ülkemize hizmet ediyoruz, efendim. | Open Subtitles | و هذا ما فعلناه , قمنا بواجبنا و خدمنا الوطن |
| Yapacak bişey yok İşimizi yaptık | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكننا القيام به. ونحن نقوم بواجبنا. |
| Bir reklamdan ötürü Oscar kazanamazsınız lakin apartman daireleri satıldığı sürece, işimizi yapmışızdır. | Open Subtitles | حسنا , لا تستطيع الحصول على الاوسكار بتصوير اعلان لك لطالما نبيع الشقق , نحن نقوم بواجبنا |
| Ama şu anda, biz üstümüze düşeni yapacağız. | Open Subtitles | و تقوم بما عليك عمله... و لكن الآن, سنقوم بواجبنا |
| Peki, ödevimizi yapalım. | Open Subtitles | حسناً، دعونا نقوم بواجبنا. |
| Dersimize iyi çalışırız. | Open Subtitles | نقوم بواجبنا أيضاً |
| Hristiyanlık vazifemizi yapmaya çalışıyorduk sadece. | Open Subtitles | كنا نحاول القيام بواجبنا المسيحي فحسب |