| Owl Island'dan iki hükümlü bana ölü suratlı psikopat birinden bahsettiler. | Open Subtitles | اخبروني عن بعض المجانين بوجوه موتى |
| Beyaz suratlı komik palyaçolar. | Open Subtitles | مهرجين مضحكين بوجوه أبيض وأسود |
| Sana da uyar mı canım? Kocaman, yusyuvarlak suratlı Faslılar... | Open Subtitles | كانوا مغاربة بوجوه مستديرة كبيرة... |
| Hadi ama orada yüzü boyalı daha fazla insan vardı. | Open Subtitles | هيّا، لقد كان هناك الكثير من الأشخاص في الغرفة، بوجوه مغطى بالمكياج. |
| yüzü olan bebekler yasak. | Open Subtitles | لا يسمح لنا بامتلاك دمى بوجوه. |
| yüzleri ışıldar, ve yanan gözleriyle korku içinde insanların dizlerini titretirler. | Open Subtitles | بوجوه كالبرق و أعين لاهبة، تجعل الرجال يجثون على ركبهم من الخوف. |
| Altı ayda yüzleri çıkarılmış 4 ceset bulunmuş ve muhtemelen yeni bir çetenin kartviziti olduğu sonucunu çıkarmışlar. | Open Subtitles | أربع جثثت خلال ستة أشهر، وُجدِوُا كلهم بوجوه منزوعة، و كانت النتيجة حينها على الأرجح رسالة |
| Bir sürü yüzü olan tek bir kadın. | Open Subtitles | امرآه واحده بوجوه عديده0 |
| Herkesin farklı bir yüzü... | Open Subtitles | الجميع بوجوه مختلفة |
| yüzü olmayan insanlar. Kafaları ise boş. | Open Subtitles | أناس عاديون بوجوه ... |
| Yukarıda yüzleri boyalı barbarlar var. Sayıları bizden fazla. | Open Subtitles | يوجد فوقنا برابرة بوجوه مصبوغة ويفوقوننا عدداً |
| yüzleri tam mânâsiyle donuktu. | Open Subtitles | بوجوه جامدة كالصخر |
| Kırmızı et yediğini biliyorum, ama bu burada olmaz, tamam mı¿ Biz yüzleri olan şeyleri yemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نأكل أشياء بوجوه مثلنا |
| yüzleri tanınmaz hâle gelmiş. | Open Subtitles | بوجوه مشوهه |