| Gazetelere göre, Bodmin Moor Ayısı gibi bir canavar yapmış. | Open Subtitles | الصحف قالت ان الفاعل وحش مثل وحش ارض بودمن |
| Humma Bodmin'de kol geziyor, sinekler gibi dökülüyorlar. | Open Subtitles | الحمى متفشية في (بودمن) إنهم يتساقطون كالذباب |
| Ross Bodmin'den geldiğinden beri içiyor. | Open Subtitles | (روس) لم يعد رصيناً منذ عودته من (بودمن) |
| Özellikle Bodmin hapishanesinin bakımından sorumlu olanları. | Open Subtitles | من مناصبكم الرفيعة و حياتكم المقدسة و خصوصاً المسئولين عن سجن (بودمن) |
| Bodmin'e gidip Jim Carter'ı toprağa koymasına şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب أنه ذهب إلى (بودمن) ليرى (جيمس كارتر) في الأرض |
| Biraz daha kargo kaybedildi, Bodmin Hapishanesine birkaç kişi daha gönderildi. | Open Subtitles | و اربع ارسلوا إلى سجن بودمن |
| - Bodmin hapishanesindeki maceranız konuşuldu durdu. | Open Subtitles | إختراقك لسجن (بودمن) سيناقش بشدة |