| Ya Mary Pickford, Douglas Fairbanks'ı boşarsa? | Open Subtitles | وماذا لو (دوغلاس فيربانكس) طلّق (ماري بيكفورد)؟ |
| Douglas Fairbanks, Pickford ve D.W. Grilfith ile birlikte United Artists'i kurdu. | Open Subtitles | (دوجلاس فيربانكس) مؤسس اتحاد الفنانين مع (تشارلى)، (مارى بيكفورد) و( د. |
| - Selam, Bayan Pickford. - Selam, çocuklar. | Open Subtitles | (ـ مرحبا يا سيدة (بيكفورد ـ مرحبا يا شباب .. |
| Özel ajan Beckford. | Open Subtitles | شعبة التحقيقات الخاصة بالجرائم العميل الخاص بيكفورد |
| Bulldog Eight. Kürekte yenilmeyen takımın kürekçileri Kaptan Luke McNamara ve Will Beckford. | Open Subtitles | تحت قيادة الفريقِ الغير مهزومِ مِنْ الضربةِ،لوك مكنمارا وقائد الدفّة،سَيكون بيكفورد. |
| Pickford bir sarma ateşlemek üzere. Geliyor musunuz? | Open Subtitles | بيكفورد) لديه بعض الحشيش للتدخين ، هل أنت معنا؟ |
| Pickford saatin kaç olduğunu söyleyecek durumda değil. | Open Subtitles | ـ لم يكن (بيكفورد) ليعرف ـ كم الساعة الآن؟ |
| Tamam, Bay Pickford, burada ne işiniz var? | Open Subtitles | حسنا يا سيد (بيكفورد) ما الذي تفعله هنا؟ |
| Lucas, Pickford'un harç kazıyıcısını fark etti. | Open Subtitles | إنتبهوا، هذه مكشطة الجص لـ(لوكاس بيكفورد) |
| Mary Pickford Charlie ile birlikte Hollywood'un en çok kazananlar listesinde yarıştı. | Open Subtitles | (مارى بيكفورد)، لعبت دوراً رائداً فى إدارة شركة اتحاد الفنانين متنافسة ً مع (تشارلى) كأكبر ممثلة تتقاضى أجراً فى هوليوود. |
| - Tabi. - Pickford'ın partisine gideceğim. | Open Subtitles | ـ بالطبع (ـ سوف أذهب إلى حفلة (بيكفورد |
| Pickford'ın parti olayı çok kötü oldu, değil mi? | Open Subtitles | ـ لن يقام حفل (بيكفورد) الليلة؟ ـ نعم |
| Lucas Pickford. Sosyal güvenlik numaram 3-0-8, 1-2... | Open Subtitles | (لوكاس بيكفورد) رقم ضماني الإجتماعي هو: |
| - Mary Pickford. | Open Subtitles | ـ إنها "ماري بيكفورد". |
| - Mary Pickford'u mu öldürdün? | Open Subtitles | ـ أقتلت "ماري بيكفورد"؟ |
| Mary Pickford'dan mı söz ediyorsun? | Open Subtitles | -أتعنى، (مارى بيكفورد)؟ -أجل . |
| Caleb, Will Beckford'a yaptığın kazara oldu. | Open Subtitles | ماذا عملت لويلز بيكفورد كَانَ حادثاً. ثلاثة، |
| 50'li yıllarda Ruth Beckford ve pek çok jazz şarkıcısı saçlarını düzleştirmekten bıktılar ve yeter artık dediler, saçlarımızı doğal haline bırakalım, sonra da doğal, kısa kesilmiş saç ön plana çıktı. | TED | في الخمسينيات طفح كيل الراقصة روث بيكفورد وعديدُ مطربي الجاز من جعل شعرهم مستقيما فسمحوا لشعرهم بالنمو بشكل طبيعي ودأبوا على أداء فنهم وقص شعرهم ليصبح قصيرا. |
| - Nedir? Will Beckford'un kafasının arkasında bir çürük vardı. | Open Subtitles | وليز بيكفورد عِنْدَهُ كدمة خلف رأسهِ. |
| Kural 119'un hükümleri uyarınca Will Beckford'un ölümü konusunda kendim ve Bay Caleb Mandrake için adalet istiyorum. | Open Subtitles | تحت رعاية القاعدةِ 119, أَلتمسُ بموجب هذا للعدالةِ للرضاءِ بإختلافاتِ بيني و بين السّيد كاليب ماندراك فيما يتعلق بموتِ ويلز بيكفورد. |