| Haber iyi olmuş, şen de harika görünüyorsun. | Open Subtitles | إسمعي، مما فهمتة أن الجزء رائع وأنت تبدي عظيمة |
| Bir iltifattı. Çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | , هذه كانت مجامله أنتِ تبدي رائعه |
| Kaza yaptıktan sonra güzel görünmek istersin, değil mi? | Open Subtitles | وترغبين أن تبدي بأفضل مظهرٍ بعد الحادث، صحيح؟ |
| Ateşli görünmelisin yoksa ajansı arayıp başka bir kız isterler. | Open Subtitles | يجب أن تبدي مثيرة وإلا اتصلوا بالوكالة وطلبوا فتاة جديدة |
| Cidden asla ve asla bu kadar güzel görünmemiştin. | Open Subtitles | تمهلي ، بجدية لم تبدي أكثر جمالاً من قبل |
| Biraz ilgili gibi görünsen fena olmaz. | Open Subtitles | و يمكنك أن تبدي القليل من الحماس حول هذا |
| Kaç numara ayakkabı giyiyorsun? Daha önce bunu yapmışsın gibi görünmeye çalış. | Open Subtitles | ماهو مقاس حذائكِ ؟ حاولي أن تبدي بأنّكَِ فعلتي هذا من قبل |
| Asla köpek maması yada kase gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لم تبدي أبدا مثل صحن من طعام الكلاب |
| Huysuz görünüyorsun. | Open Subtitles | يا ويلي، إنّك تبدي الوجه الكئيب. |
| Aman Tanrim! Muhtesem görünüyorsun. | Open Subtitles | يا الهي انت تبدي رائعة |
| - Mükemmel görünüyorsun! - Teşekkürler. | Open Subtitles | تبدي رائعا شكرا |
| - Mükemmel görünüyorsun! - Tesekkürler. | Open Subtitles | تبدي رائعا شكرا |
| Farklı görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تبدي مختلفه.. ل |
| Veznedara güzel mi görünmek istiyorsun? | Open Subtitles | ماذا, هل تريدين أن تبدي مثيرة أمام موظف البنك؟ |
| Tek yapman gereken orada çıkıp, şirin görünmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو الوقوف وان تبدي جميلة |
| - Evlilik gününde güzel görünmek istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تريدين أن تبدي جميلة في يوم زفافك , أليس صحيحا ؟ |
| Kafasını duvarlara vursun istiyorsun, o yüzden muhteşem görünmelisin. | Open Subtitles | تريدين أن يشعر بالغضب لذا يجب أن تبدي مذهلة. |
| Konuşamadığını biliyorum. Eğer izin verirsen ödün patlamış gibi görünmelisin. | Open Subtitles | أعرف أنه لا يمكنك التحدث لذا أريدك أن تبدي بمظهر المذهولة إن وافقتِ |
| Daha berbat görünmemiştin hiç. | Open Subtitles | أنت لم تبدي بحالة أسوء قط |
| Biraz ilgili gibi görünsen fena olmaz. | Open Subtitles | و يمكنك أن تبدي القليل من الحماس حول هذا |
| O zaman rahatlamış gibi görünmeye başlayın Yüzbaşı. | Open Subtitles | حقاً؟ , اذا عليك أن تبدي مرتاحة ايتها الملازم |
| Ventress, pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | فينترس , انتى لا تبدي على مايرام |
| Turuncu bir trafik hunisi gibi görünmeyi sorun etmezseniz, çok iyi. | Open Subtitles | إن كنتِ لا تمانعين أن تبدي كمخروط المرور البرتقالي فسيكون هذا رائعاً |