| Paranı bu şekilde çarçur etmekten vazgeçmelisin Krusty. | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن تبذير أموالك، ياكرستي |
| Paranı bu şekilde çarçur etmekten vazgeçmelisin Krusty. | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن تبذير أموالك، ياكرستي |
| Bazı müdürlerin ipekten bir tramboline yapılan yatırımın savurganlık olduğunu söyleyebilir ama bu müdür öyle değil. | Open Subtitles | بعضُ المُدراءِ قد يقولون أن الحرير النادر المهم لسجاد التامبولين ،من الصين تبذير .لكن ليس هذا المُدير |
| Başka birine çamaşır yıkatmak için para vermek savurganlık olur. | Open Subtitles | الدفع لأحدهم كي يقوم بالغسيل تبذير. |
| Hayır, sadece kağıt israfı ile ilgili şeyler. O da benim gibi apolitiktir. | Open Subtitles | لا, قال إن هذا تبذير للورق إنه لا يهتم بالسياسة مثلي |
| Bu israfı yücelten bir cesarettir! | Open Subtitles | هذا مايسمّى تقدّما شجّع تبذير! |
| Tam bir ziyafete benziyor. Biraz aşırı müsriflik. | Open Subtitles | يبدو بأن هذا العرس فيه تبذير شديد |
| Büyük Ruh'un nimetlerini çarçur etmekten bahsetti. | Open Subtitles | شيء ما ، حول تبذير هدايا الروح العظيمة |
| Belirsiz bir görev için ayrılmamış parayı çarçur etmeniz... | Open Subtitles | تبذير أموال لا نملكها على قوة مهام بمهمة مبهمة كالفساد الحكومي... |
| Sefa ve para çarçur etmede. | Open Subtitles | المتعة و تبذير المال. |
| Bu iyice savurganlık ve verimsiz olurdu. | Open Subtitles | لا. لأن هذا تبذير وغير فعال. |
| Bunun savurganlık olduğunu biliyorum Mike ama bu sıradan bir bezelye değil. | Open Subtitles | أعرف أنه تبذير يا (مايك) لكنها ليست بازلاء عادية |
| Ah, bu ne müsriflik. | Open Subtitles | ! يالهُ من تبذير |