"تتحدث إليه" - Traduction Arabe en Turc

• konuştuğunu
• onunla konuşmadın
• Onunla konuşmanı
• konuştuğun
• Onunla konuşman
• onunla konuşmalısın
• konuşan
• konuşuyor
• konuştuğu
• konuşuyorsunuz
• Onunla konuşmak
• konuşuyordun
• konuştuğunun

- Kiminle konuştuğunu unutma.
حسنا، عليك أن تتذكر الذي كنت تتحدث إليه.

Kiminle konuştuğunu bilmiyorum, ama ben seninle konuşuyorum.
لا أعلم من تتحدث إليه ، لكتني أتحدث إليك

Ama yakınlarda onunla konuşmadın, değil mi?
ولكنك لم تتحدث إليه مؤخراً .. أليس كذلك ؟

Sana bir adamdan hoşlandığında gidip Onunla konuşmanı söylemiştim.
أخبرتك ,اذا كنت معجباً بشاب, عليك أن تتحدث إليه.

Soruşturma devam ettiği için, konuştuğun kişilere dikkat etmelisin.
ولكن طالما التحقيق في طور التقدم توخى الحذر عمن تتحدث إليه

Tek istediğimiz Onunla konuşman. Ne de olsa o senin amcan.
كل ما نريده أن تتحدث إليه في النهاية هو عمك

onunla konuşmalısın. Buna hazır değil.
عليك أن تتحدث إليه انه ليس مستعداً لهذا

Hala sizinle konuşan herkese güvenirsiniz.
وتعتمد على أي أحد ما زلت تتحدث إليه

Ön koltukta yalnızken kiminle konuştuğunu sanıyordun Gerald?
من تعتقد أنك كنت تتحدث إليه عندما كنت جالساً بمفردك في المقعد الأمامي ؟

Kiminle konuştuğunu öğrenmem lazım.
عليّ بأن أعرف هوية الشخص الذي تتحدث إليه.

Telefonun. Kiminle konuştuğunu görmek istiyorum.
هاتفك،أُريد أن أرى من الذي كنت تتحدث إليه

Sanırım kiminle konuştuğunu unuttun.
أعتقد أنك قد نسيت أنت الذي تتحدث إليه.

- Başından beri sendin. - Kiminle konuştuğunu zannediyorsun?
لقد كنت أنتِ طوال الوقت - من تظن بأنك تتحدث إليه ؟

Sadece kiminle konuştuğunu öğren.
جِد لنا فقط من كانت تتحدث إليه.

Daha onunla konuşmadın mı?
لم تتحدث إليه بعد؟

- onunla konuşmadın, değil mi?
أنت لم تتحدث إليه ، هل فعلت ؟

Senin de Onunla konuşmanı istemiyorum, Saul.
ونواجهه بالأمر " لا أريدك أن تتحدث إليه كذلك يا " سول

İlişkimin içine ediyorsun ve ben gidip Onunla konuşmanı istiyorum.
أنتَ تفسد علاقتي و أريدكَ أن تتحدث إليه

Şu anda konuştuğun adam, kafanın içindeki adam.
الرجل الذي تتحدث إليه الآن الرجل داخل رأسك

Onunla konuşman gerek.
عليك أن تتحدث إليه

- onunla konuşmalısın.
يجب أن تتحدث إليه - ليس لدي مشكلة مما فعل -

Emniyet müdürüyle konuşuyor.
الرجل الذي تتحدث إليه الجدة الآن هو رئيس الشرطة

Herkesin içinde konuştuğu adamlar konusunda endişelenmemelisin.
رجل تتحدث إليه وسط الناس شيء لا يدعو للقلق

Kiminle konuşuyorsunuz?
من الذي تتحدث إليه ؟

Adamı görmek zorunda değilsin. Onunla konuşmak zorunda değilsin.
لا حاجة لأن ترى الرجل، ولا أن تتحدث إليه.

Kimle konuşuyordun?
من الذى تتحدث إليه ؟

Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın?
هل تعلم من تتحدث إليه ؟