"تتحسّن" - Traduction Arabe en Turc

• iyiye
• İyileşiyorsun
• düzeldin
• iyileşti
• ilerleme
• Daha iyi

Bence kaybolduğundan beri bu halde, ve durumu iyiye gitmeyecektir.
تخميني بأنّها كانت في هذه الحالة منذ إختفائها، وهي سوف لن تتحسّن.

Birşeyler söylemezseniz durumu daha iyiye gitmeyecek.
إذا لم نقل شيئا لن تتحسّن على الإطلاق

Hayaletimiz de devam edebilir ve kim bilir, belki Morgan iyiye gider.
شبحنا يستطيع المضي قدماً ومن يعرف "ربما تتحسّن "مورجان

İyileşiyorsun değil mi canım?
{pos(190,230)}،أنتَ تتحسّن أليس كذلك يا حبيبي؟

Yaşlı bir bayan için çok huzur bozucu bir deneyim oldu. İyi haber ise mağdur oldukça iyileşti ve...
كَانتْ تجربةً مقلقةً لأمّه الأخبار الجيدة أن حالة الضحيّة تتحسّن

Test sonuçları yüksek olursa, okul ilerleme kaydediyor diyecekler.
إن إرتفعت نتائج الإختبار فبوسعم الإدعاء أن المدرسة تتحسّن

Her şeyin Daha iyi olabileceğini gösterebilmelisin.
عليكِ أن تكوني قادرة على أن تُري الناس كيف أن الأشياء يمكن أن تتحسّن.

Gider tatlım. İyiye gider.
هناك دلالة يا عزيزتي، الأمور تتحسّن.

Şimdi her şey iyiye gitmeye başladı.
بدأت الحفلة تتحسّن

Daha şimdiden iyiye gidiyor gibi hissediyorum.
بدأت أشعر أنّ الأمور تتحسّن

İşte, Görüyorsun, her şey iyiye gidiyor.
لا ، أترى الأمور تتحسّن

Ne daha kötüye gider ne de daha iyiye.
فلا تسوء حالته ولا تتحسّن

Tedavi seçenekleri her geçen gün daha iyiye gidiyor.
خيارات العلاج تتحسّن كلّ يوم

İyileşiyorsun.
أنتَ تتحسّن.

Gittikçe iyileşiyorsun.
إنّكَ تتحسّن.

Çok fazla çiziyorsun ama neden ilerleme kaydedemiyorsun anlamıyorum.
ترسم كثيراً، لا أفهم لمَ لَم تتحسّن

Daha iyi hissettiğinde sana neler yaptığımızı açıklarım.
أتمنّى أن تصبح مستثمر عندما تتحسّن قليلاً، ويمكنني توضيح ما نفعله. إنه أمر مثير جداً.