| Şu aptal şapkası olan dedektifle takılıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتسكع مع هذا المحقّق. المحقّق ذو القبعة السخيفة. | 
| Bu akşam yanlış insanlarla takılıyorsun, tatlım. | Open Subtitles | كنت تتسكع مع الناس الغلط هذه الليلة يا عزيزي. | 
| Süper modellerle, rock yıldızlarıyla falan takılıyorsun. - Bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | أنت تتسكع مع العارضات والنجمات أنت لا تحتاجني | 
| O popülerlerle takılıyor kimse onunla takılamaz kolay kolay | Open Subtitles | أنها تتسكع مع المجموعه الشهيرة ولا يمكنك الأنضمام لها | 
| - Neden o çatlak kızlarla takılıyor? | Open Subtitles | لماذا تتسكع مع هؤلاء الفتيات المجنونات ؟ | 
| Ama sonra gizlice Subay Orduevi'ne gidip, subaylarla takılmaya başladı. | Open Subtitles | ثم بدأت في الذهاب إلى نادي الضباط تتسكع مع الضباط | 
| Şizofrenin tekiyle takılan sensin. | Open Subtitles | أنتِ الشخصية التي تتسكع مع المنفصم الشخصية. | 
| Bu boğucu, yaşlı beyaz adamlarla takılmak istemenle aynı sebep yüzünden. | Open Subtitles | نفس السبب الذي تريد أن تتسكع مع المضجرين، الرجال البيض المسنين | 
| sen şu Allison Poole denen kızla takılıyordun.Sıkı kızdı. | Open Subtitles | كنت تتسكع مع تلك العاهرة الغنية أليسون بوول.. فتاة مثيرة ماذا تعنين ؟ | 
| Beş para etmez bir çocukla niye takılıyorsun, anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا تتسكع مع فتى متشرد | 
| Yine o maymunla takılıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لقد كنت تتسكع مع القرد ثانية أليس كذلك؟ | 
| Bir Suzuran serserisi ile mi takılıyorsun? | Open Subtitles | لقد كنت تتسكع مع غلام من سوزوران ؟ | 
| Daha dün kafeste kilitliydin, şimdi bir çıtır kanatla takılıyorsun. | Open Subtitles | كنتَ محبوساً والآن تتسكع مع فتاة مثيرة | 
| Şimdi de bilinen suçlularla takılıyorsun. | Open Subtitles | وأنت تتسكع مع رفقاء مجرمين معروفين | 
| Hâlâ polislerle mi takılıyorsun? | Open Subtitles | هل لا زلت تتسكع مع رجال الشرطة ؟ | 
| Hâlâ polislerle mi takılıyorsun? | Open Subtitles | هل لا زلت تتسكع مع رجال الشرطة ؟ | 
| Bir süredir buralardaydı ama saçlarını kestirdi, dişleri çıktı, bir süredir de asillerle takılıyor. | Open Subtitles | حسنا ، هي موجودة منذ فترة لكن قصة شعر جديدة ، أنياب جديدة والآن هي تتسكع مع ذو الأصول الملكية | 
| Bu kadar umurundaysa söyleyeyim Charlotte uyuşturucu satıcılarıyla takılıyor burnuna kim bilir neler çekiyor. | Open Subtitles | اوه حسنا منذ ان اصبحت تهتمين ربما تريدي ان تعلمي بأن شارلوت كانت تتسكع مع بائع مخدرات الله اعلم بما كان في أنفها | 
| Çünkü sürekli rehabilitasyon görüyor ve kötü insanlarla takılıyor. | Open Subtitles | لأنها كانت كانت تدخل و تخرج من اعادة التأهيل لقد كانت تتسكع مع جماعه سيئه | 
| O ve Andy şükran günlerinde Noel ve yaz tatillerinde Andy'nin büyük teyzesinin cenazesinde bile takılmaya devam ettiler. | Open Subtitles | و كانت تتسكع مع آندي في أعياد الشكر الكريسماس و العطل الصيفية و عندما عاد للبلدة خلال جنازة عمته | 
| King of the Road'a neden gittiğini biliyorum. Milletle takılmaya gidiyorsun. | Open Subtitles | ستذهب إلى ملك الطريق كي تتسكع مع كل من هناك | 
| Evet o kötü çocuklarla takılan iyi bir çocuk. | Open Subtitles | نعم , إنتا فتاة جيّدة و لكنّها تتسكع مع فتية سيئين | 
| Elbette hayatım. Arkadaşlarınla takılmak için benden izin almak zorunda değilsin. Biliyorum. | Open Subtitles | اجل,عزيزي,لم يتوجب عليك اخذ اذني لكي تتسكع مع اصدقائك | 
| ...senin mutlu birlikteliğin görmeni engellemiş olabilir bunca zaman seri katillerle takılıyordun. | Open Subtitles | قد يتسبب ذلك بتدمير إجتماعك السعيد ان تتسكع مع قاتل متسلسل |