"Bakın, muhtemelen bir subayla flört ediyordu." | Open Subtitles | ربما كانت تتغازل مع أحد الضباط ونسيت أن تحفظ هذه الاعتراضات.. |
Lilly bana neden Marie ile flört ettiğini sordu. | Open Subtitles | أبي؟ لقد سئلتني ليلي لماذا كُنت تتغازل ماري؟ |
Eski arkadaşlarınla özlem giderebiliyor ya da milletle flört edebiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك ان تتواصل مع اصدقائك القدامى يمكنك ان تتغازل مع الأشخاص |
Adamım, Kali'yi kulüpte bir şapşala sırnaşırken görmüş. | Open Subtitles | فتاي رأى (كالي) في النادي تتغازل مع زنجي مغفل |
Gözümü üstünden ayırdığım an başka heriflerle takılıp cilve yapıyor. | Open Subtitles | تتغازل وتمارس الجنس مع رجال آخرين، إذا لم أبقِ عينًا عليها. |
Beleş bira için Kelly ile flört etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا ، أنتَ تتغازل معها لكي تحصل على البيرهـ بالمجان |
Peki senin kızın! Tüm mahalle ile birlikte flört ediyor! | Open Subtitles | ماذا عن ابنتك التي تتغازل مع الحي بأكمله |
Tek istediğin parti boyunca gezinip annelerle flört etmek. | Open Subtitles | جلَّ ما ترغب بفعله هو تتلاعب في الحفلة تتغازل مع الأمهات. |
Kendisi de farkında zaten. Bu gece flört etmediği erkek kalmadı. | Open Subtitles | هي تعرف ذلك أنها تتغازل مع الرجال |
Hedefin arkadaşıyla flört etmeye başlarsın. | Open Subtitles | ذلك عندما تتغازل مع صديق الهدف. |
Akşam boyunca arkadaşlarımla flört ediyordun. | Open Subtitles | لقد كانتَ تتغازل معَ أصدقائي طوال الليل |
- O zaman Erin'in örneğin Creed'le flört etmesi uygun bir şey midir? | Open Subtitles | بأن تتغازل مع كريد , على سبييل المثال ؟ |
Anlaştık. O zamana benimle nasıl flört edeceğini öğrenirsin belki. | Open Subtitles | ربما لتتعلم كيف تتغازل معي لحينها. |
Ağızla değil, gözünle flört ettin. | Open Subtitles | تتغازل بالعيون، ليس الفمّ. |
Seninle flört ediyor. | Open Subtitles | -إنّها تتغازل معك |
Hayır, Sharon'la flört ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لا، قال بأنك كنت تتغازل مع (شارون). |
-Kadın seninle flört etmiyordu. | Open Subtitles | -لم تكن تتغازل معك . |
Hem, Jenny'nin arkadaşlarıyla sırnaşırken benim de yanımda biri olması gerekiyordu. | Open Subtitles | بالإضافة، توقعتُ أنّي بحاجة إلى شخص لإبقائي في رفقة -بينما تتغازل مع كلّ أخوات نادي (جيني ). |
Gözlerini senden hiç ayırmadan sana bakıyordu, ona cilve yapıyordun.. | Open Subtitles | لم تتوقف عن التحديق بك أنت تتغازل معها |