Biliyorum aslında, eve erken geldiğinde günümün nasıl geçtiğini merak eder ve sadece benimle konuşmak isterdi. | Open Subtitles | و أعلم جيدا أنها تريد فقط أن تعلم ماذا فعلت فى يومى هذا و لهذا السبب حضرت مبكرا لمجرد أن تتكلّم معي |
Eğer istemiyorsan benimle konuşmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تتكلّم معي إذا كنت لا تريد |
benimle konuşmak istiyorsa buraya gelip konuşabileceğini söyle. | Open Subtitles | أخبريها أنّها لو تريد أن تتكلّم معي يمكنها أن تأتي إلى هُنا وتتكلّم معي |
- Sanırım benimle konuşuyorsun. | Open Subtitles | أفترض بأنّك تتكلّم معي |
Annem benimle konuşmak isteyecek. | Open Subtitles | هي ستريد ان تتكلّم معي |
Şimdi benimle konuşmak zorundasın. | Open Subtitles | الآن عليك أن تتكلّم معي |