"تتهمينني" - Traduction Arabe en Turc

• suçluyorsun
• suçluyorsunuz
• suçladığın

Beni, seni eleştirmekle suçluyorsun.
أنت تتهمينني بانتقادك. حسناً, هذا ليس صحيحاً.

Şimdi de kalkıp cinayet girişiminden V-1'lerin yerine beni mi suçluyorsun?
والآن أنتِ تتهمينني بجريمة قتل بدلاً من مواطني الفئة الأولى

Yapma. Beni sarhoş olmakla mı suçluyorsun?
ـ ستيفن ، لا ـ هل تتهمينني بأنني سكران؟

Beni o aramayı yapmakla mı suçluyorsunuz?
المكالمة؟ بتلك بقيامي تتهمينني هل

Beni suçladığın şeyler bunlar mı?
هذه الأشياء التي تتهمينني بها؟ لا أحد يهتم

Mahkeme içinde yalan söylemekle mi suçluyorsun?
هل تتهمينني بالكذب بقاعة المحكمة؟

Neden birden bire beni suçluyorsun?
لماذا تتهمينني على حين غِرَّة؟

Beni Chatswinin azılı hırsızı olmakla mı suçluyorsun?
أنتِ تتهمينني بأني لِص "تشاتسوين" السئ السمعة؟

İnanamıyorum bunun için beni mi suçluyorsun.
لا أصدق أنك تتهمينني بشيء كهذا

Beni eski patronumla çıkıyorum diye mi suçluyorsun artık?
هل أنت تتهمينني بمواعدة رئيستي السابقة؟

Kendi hatanı kapatmak için beni suçluyorsun.
إنكِ تتهمينني لتتستري عن غلطتكِ.

Taraf tutmakla beni suçluyorsun.
تتهمينني بالانحياز

Beni mi suçluyorsun?
هل أنت تتهمينني

Beni neyle suçluyorsun?
ما الذي تتهمينني بهِ ؟

Yalan söylemekle mi suçluyorsun beni?
أأنتِ تتهمينني بالكذب؟

- Beni cinayetle mi suçluyorsun?
هل تتهمينني بالقتل؟

Beni o aramayı yapmakla mı suçluyorsunuz?
هل تتهمينني بقيامي بتلك المكالمة؟

Beni tam olarak neyle suçluyorsunuz?
بماذا تتهمينني بالتحديد؟

Şimdi de beni onu dövmekle mi suçluyorsunuz?
الآن ، هل تتهمينني بضربه؟

Beni, başında olmakla suçladığın bütün suçlar, ben hapisteyken başladı.
إن هذه الجرائم التي تتهمينني بتنسيقها... جميعها قد بدأ عندما كنت في السجن