"تتوقّعين" - Traduction Arabe en Turc

• bekliyorsun
• beklersin
• bekliyordun
• beklediğini
• beklemiyorsun
• umuyordunuz

Beni bu kadar sıkarsan görevlerimi nasıl yerine getirmemi bekliyorsun?
كيف تتوقّعين أن أنجز عملى وأنتِ تستمرّين بمضايقتى؟

Beni terk ettiğini söylüyor sonra da terbiye mi bekliyorsun?
تجيئين ببساطة وتخبرينى انك تتركيني و تتوقّعين منى الرقة؟

Onlara anlattığın hikâyeden sonra ne bekliyorsun ki?
ماذا تتوقّعين بعد قصّتكِ التى أخبرتِ الجميع بها؟

Sen daha kendine açilamazken hastalarinin sana açilmasini nasil beklersin?
أنّى تتوقّعين أن يصارحك مرضاكِ بينما أنت لا تصارحين نفسك؟

Başka birini mi bekliyordun?
هل كنتِ تتوقّعين شخصًا آخرًا؟

Dinle canım, ... birşeyler beklediğini biliyorum detaylara da giremem.
استمعي يا عزيزتي، أعرف أنك تتوقّعين شيئاً ولا يمكنني الخوض في التفاصيل،

Benim buna verecek bir cevabım olmasını beklemiyorsun, değil mi?
إنكِ لا تتوقّعين منّي الإجابة على سؤالكِ، أليس كذلك؟

Onu düşünmemi sen söyledin! Ne yapmamı bekliyorsun?
أنت من قال فكّر بها ماذا تتوقّعين مني أن أفعل؟

Bize bildiklerini anlatmaması için kendi cinsinden birini öldürdükten sonra sana inanmamı mı bekliyorsun?
تتوقّعين أن أصدّق ذلك بعد أن قتلتِ واحداً من قومك لمنعه عن إخبارنا بما يعلم؟

Sen babamı ararken benim yatağımda kalmamı mı bekliyorsun?
تتوقّعين أنْ أبقى على فراشي بينما تبحثون عن أبي؟

Öz babanın bunu yapacağına inanmamı mı bekliyorsun cidden?
أحقًّا تتوقّعين مني تصديق أن أباك سيقتلك؟

"Ham-ham"mış. Çocuğa şeker yediriyorsun, sonra normal yemek yemesini mi bekliyorsun?
"طعام لذيذ" تعطينه الحلوى ثم تتوقّعين منه أكل الطعام الحقيقي؟

Sana nasıl yardım etmemi bekliyorsun peki?
وكيف تتوقّعين منّي أن أساعدكِ؟

Sana âşık olmasını mı bekliyorsun?
تتوقّعين أن يقع في حبّك؟

Erkeklerle tanışmazsan aşık olmayı nasıl beklersin?
كيف تتوقّعين أن تقعي في الحب طالما لا تريدين لقاء الشباب؟

Ama sonuçta bir çobandan ne beklersin ki?
لكنْ مجدّداً، ما عساكِ تتوقّعين مِنْ راعٍ؟

Hayatım buyken okula önem vermemi nasıl beklersin?
أنّى تتوقّعين أن أهتم بالمدرسة بينما هذه حياتي؟

Ne bekliyordun ki?
ماذا تتوقّعين منه؟

- Bebeklerden ne bekliyordun ki?
ماذا تتوقّعين من الأطفال ؟

- Zannedersem karşılığında para bekliyordun.
-أفترض أنّك تتوقّعين نقودًا

Bayan Hewes'u beklediğini biliyorum Monique, ama Tom Patty'nin ortağı.
أعلم أنكِ كنتِ تتوقّعين مقابلة السيد (هيوز)، يا (مونيك)، لكن (توم) شريك (باتي)

Birlikte yaşıyoruz diye, evlenme teklifi beklemiyorsun, değil mi?
سكننا معاً، لا تتوقّعين أن أطلب يدك، صحيح؟

"Bu Yahudileri peşinizden sürüklerken ne umuyordunuz ki?"
إذا أنت يجب أن تدافعى عن اليهودية ماذا تتوقّعين بعد ذلك ؟