| Umarım iyice tamir etmişlerdir. | Open Subtitles | أتمنى لو أنهم عرفوا كيفية تثبيت البلاستيك. |
| Kardeşin değiştirme kabininin kapısını iyi tamir etmemiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | انا لا اعتقد بأن اخيك قام بمهمه تثبيت ابواب غرف تغيير الملابس كما ينبغى |
| Kaba olmuş olabilirim, ...ama onun fiyat sabitleme projesini saçma buldum. | Open Subtitles | لعلي اكون قد تخطيت التهذيب ولكني رأيت أن مشروع تثبيت السعر كان سيئاً |
| Başını sabit tutmaya çalıştım ama nöbetlerde yapmak büyük hataydı. | Open Subtitles | حاولت تثبيت رأسه لكنها كانت نوبة الصرع الكبيرة |
| Mick, bu işin bittiğini söyledi. Artık fiyat belirlemek yok. | Open Subtitles | وميك قال ان الامر انتهى لا مزيد من تثبيت الاسعار |
| Fiyat belirleme işini konuştuğumu anlasaydınız, ben suçlu duruma düşecektim. | Open Subtitles | واذا اكتشفتم امر تثبيت الاسعار سأكون أنا المخطئ |
| Neden kurbanımız bu dahili pusulayı monte etmek için bu kadar acıyı göze aldı. | Open Subtitles | فلماذا ضحيتنا يواجه كل الألم والعناء في تثبيت هذا على ساحته المدرسية ؟ |
| Onun frekansını takip programımıza yükledim şimdi. | Open Subtitles | حصلت للتو علي تثبيت ترددها علي برنامج التتبع خاصتنا. |
| Polietilen plastiğin metale tutunması çok zordur. | Open Subtitles | يصعب تثبيت بلاستيك بولي إيثلين بالمعدن بدرجة كبيرة. |
| Bacağını açtığım zaman kemikleri sabitlemeye başladım. | Open Subtitles | علي الدخول والبدء في تثبيت تلك العظام |
| Ameliyathane temizlenmeye ve sabitleyici takımaya gitti. | Open Subtitles | إنها متوجهة لغرفة العمليات لتنظيف الكسر وعمل تثبيت داخلي. |
| Bir gece eve zil zurna sarhoş geldi ve lavaboyu tamir etmek istedi. | Open Subtitles | لقد جاء ثملا الى البيت في أحد الليالي. وكان يريد تثبيت المغسلة. |
| Telsizi tamir etmek ya da bizi arayan birisini dilemek için Noel Baba"ya dua edelim. | Open Subtitles | يجب أن نتمنّى سانتا كلوز هناك يستطيع تثبيت الراديو أو شخص ما يبحثان عننا. |
| Bir gece eve ölü gibi sarhoş geldi ve lavaboyu tamir etmek istedi. | Open Subtitles | لقد جاء ثملا الى البيت في أحد الليالي. وكان يريد تثبيت المغسلة. |
| Şimdi de motor bloğunu yapın. Tüm montaj ve sabitleme plakalarını çıkarın. | Open Subtitles | الآن انتزعوا من كتلة المحرّك أيّ شرائح زائدة أو شرائح تثبيت. |
| Kaba olmuş olabilirim, ...ama onun fiyat sabitleme projesini saçma buldum. | Open Subtitles | لعلي اكون قد تخطيت التهذيب ولكني رأيت أن مشروع تثبيت السعر كان سيئاً |
| Omurgayı köpükle sabitleme konusunda bir yerde haklı. | Open Subtitles | إنه محق بشأن تثبيت العمود الفقري. |
| Elimizde birkaç oyuncağımız var. Kanoyu sabit tutmak için uzun bir sopamız var. | Open Subtitles | لدينا بعض الأدوات السرية، إنها عصاً كبيرة لتُعيننا في تثبيت الزورق |
| Kolları sallanırken kamerayı nasıl sabit tutacağız? | Open Subtitles | كيف سيتمكن من تثبيت إطار الكاميرا إن كانت يديه تتحرك؟ |
| İşin içinde, lisin fiyatlarını belirlemek var. | Open Subtitles | انه يدور حول تثبيت الأسعار في صناعة الليسين |
| - Tamam, devam et. - Lisin fiyatlarını belirlemek. | Open Subtitles | حسنا اكمل تثبيت الاسعار في صناعة الليسين |
| Bu fiyat belirleme konuşmalarını yapmanızı kim istedi? | Open Subtitles | ومن اخبرك بأن تشارك في محادثات تثبيت الأسعار؟ |
| Bu daha geçen ay monte edildi. | TED | تم تثبيت هذه الشهر الماضي فقط. |
| Telefonuna bir uygulama yükledim. Her hareketini izleyebiliyorum. | Open Subtitles | أنا تثبيت التطبيق، هل يمكنني تتبع لها في كل خطوة. |
| Kasın kemiğe tutunması? | Open Subtitles | تثبيت العضلات؟ |
| Biraz olsun sabitlemeye çalıştık. | Open Subtitles | نحاول تثبيت الكسر قليلا. |
| T-34-85 üzerine sabitleyici koyarak | Open Subtitles | T-34-85 استنادا إلى النموذج لا يتم تثبيت استقراها |