| Askere nasıl yazıldığınızdan hiç haberim olmadığını şimdi fark ettim. | Open Subtitles | أدركتُ الآن أنّي لمْ اسمع قط كيف تمّ تجنيدك في الجيش. |
| Askere 16 yaşında mı alındın? | Open Subtitles | هذا يعني أنه تم تجنيدك بالـ16؟ |
| Askere çağrı belgeni göster. | Open Subtitles | دعني أرى ملاحظة تجنيدك فا زو)؟ ال (فا زو)؟ |
| Seni işe almaya çalışmıyorum tabii çok memnun olurdum. | Open Subtitles | لستُ أتطلّع إلى تجنيدك على الرغم أنه سيكون مرحب بك جدًا |
| - Sizi de yanına almak istemiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنها حاولت تجنيدك لقد فعلت |
| Bana Askere çağrı belgeni ver. | Open Subtitles | دعني أرى ملاحظة تجنيدك |
| Şu anda sen de Askere alındın. | Open Subtitles | لقد تم تجنيدك للتوّ أيضاً. |
| Ama sen Askere alınmadın. | Open Subtitles | لكن لم يتم تجنيدك إجبارياً |
| Askere gittiğinde beni aradı. | Open Subtitles | عندما تم تجنيدك. دعاني إليه |
| Bu yüzden mi Askere yazıldın? | Open Subtitles | أتساءل ان كان هذا سبب تجنيدك |
| Askere neden kaydolduğunu hatırlatsana. | Open Subtitles | (تُقامر مجدّداً، (بولدارك .ذكّرني مجدّداً بسبب تجنيدك |
| Kim seni Askere almaya çalıştı? | Open Subtitles | من حاول تجنيدك ؟ |
| Askere alındın! | Open Subtitles | تم تجنيدك! |
| Seni ilk orada işe almaya karar verdim. | Open Subtitles | قررت تجنيدك في المكان المناسب |
| İşe almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول تجنيدك |